Popüler Yayınlar

6 Ocak 2011 Perşembe

Mersin basını S0S veriyor..! -1-


Okurlarımı fazla sıkmadan Mersin’de basının zor durumda olduğunu, güçlenmesi gerektiğini dile getirmeye çalışıyorum.
Ancak yaşadığımız son gelişmeler bu durumun aciliyet gerektirdiğini, artık SOS verdiğini ortaya koydu.
Neden mi?

***

Yaklaşık bir ay önce yerel gazete sahipleri olarak bir aradayız.
Sorunlar konuşuluyor.
Yılların gazete sahibi bir meslekdaşımız, ayağa kalktı ve “Artık evime ekmek götüremiyorum...” dedi.
Dikkatinizi çekmek istiyorum, bu çok acı bir gelişmedir.
Bir gazete sahibi, evine ekmek götüremez hale gelmişse yerel basının içinde bulunduğu durumu siz düşünün artık..!

***

2010 yılında basın adına pek çok gelişme yaşandı.
En önemlisi kentte Basın İlan Kurumu yapılanması gerçekleşti.
Kentteki basın nüfuzunun artık güç kazanacağı söyleniyor ama biraz zaman alacak!

***

İşte bu zaman zarfında karşılaşılan zorlukları ve yapılması gerekenleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

***
Basın İlan Kurumu’nun sadece resmi ilan dağıtmak gibi dar bir işlev ve fonksiyonda görülmemesi gerekiyor.
Bilgi çağının vizyonunu yerel basına taşımalı ve yol gösterici olmalıdır.
Böylece yerel basın da, vatandaşı bilgilendirebilmeli, aydınlatmalı ve güncel olayları paylaşacak hale gelmeli.

***

Yerel basının çok sorunu mu var..?
Malesef evet, hem de çok fazla!
Yerel basının sorunları anlatmakla bitmez.
Çözüm üretme sürecinde ise -birbirimize cephe açmaktan- hiç başarılı değiliz..!
Kurulu olan basın dernekleri ise sorunlara sahip çıkmaktan çok uzakta!
Hep dile getirilen bir yol haritası yıllardır oluşturulabilmiş değil.

***

Kentimizde yaşanan sosyo ekonomik sorunlar, ilin yönetimindeki başarısız performans, kendi sorunlarına sahip çıkamayan gazete sahipleri ve genç gazeteciler adeta sonun başlangıcına çanak tutar olmuşlar...

***

Mersin basını, artık kendi kaderine terkedilmiş durumda.
Peki, sadece ayakta kalabilme mücadelesi dışında başka bir şey düşünemez hale gelen gazetelerden verim alabilmek mümkün mü..?
..!

***

Bana göre sanayi ve ticaret sektörünün ve kuruluşlarının yerel basına ilgisizliği de bu duruma gelmede önemli bir etken.
Bu nedenle basın kuruluşları özel kaynaklardan desteklenmiyor!
Sadece resmi ilanlara bağımlı duruma düşürülmüş bir haldeler..!

***

Son derece yetersiz olan resmi ilanlarda yeni bir düzenleme yapılması şart.
Ancak sanayi ve ticaret sektörü de bu konuda bir an önce harekete geçmeli.
Yaygın gazetelerin ilavelerine ilan veren firmalar artık yerel gazeteleri de düşünmelidir.
İlan bütçesinin yüzde 30’unun yerel gazetelere ayrılması gazetecilere az da olsa bir nefes aldıracaktır.
Bu hareketi başlatacak olan Mersin Büyükşehir Belediyesi, MTSO ve MESİAD gibi önder kuruluşlardır.




Mersin’de yerel basın gerçekten çok zor durumda!
Özellikle belli amaçlara hizmet eden gazete sayısının hızla artması, bazı kurum ve kuruluşların gazete ve dergi çıkarması yayın enflasyonunu beraberinde getirmiş, bu durum da kaliteyi düşürmüştür.

***

Gazete çıkaranlar artık mutlaka bir yerlere sırtını dayamak zorunda bırakılmıştır.
Ya sırtını bir yerlere dayamadan yaşamaya çalışanlar..?

***

Mersin’de halen 16’sı günlük çıkan gazete, çok sayıda haftalık ve aylık yayın organı var.
Buralarda çalışan yüzlerce insan ailesini geçindirmek için mücadele ediyor.
Yayın organları sahipleri de gerek ağır basım ve gerekse yüksek istihdam maliyetleri ile boğuşmaktadır.

***

Yaşanmakta olan ekonomik olumsuzluklar sosyal yaşamı ve heyecanı da yok etmekte.
Bu nedenle, yerel basında haberler de sadece il gündemiyle sınırlı kalmaktadır.
İşte bu sınırlama hem ufuksuzluğa neden olmakta, hem de yerel basınla okuru buluşturmada sorun yaratmaktadır.
Okuyucu ile iletişimin bu dar kalıptan kurtarılması gerekiyor.
Bunun için yeni projelerin üretilmesi ise artık zorunluluk haline gelmiştir.
Bilgi çağına ters düşen yerel gazeteler vatandaşın nabzını elinde tutmalı, il gündemini yerinden almalı ve anlamalı, düzenlenecek etkinliklerle kentin sesini ülke geneline de duyurmalıdır.

***

Yerel basın resmi ilan alma sürecinde belirlenmiş kurallara uymak, belirli sayıda baskı yapmak ve belirli sayıda eleman çalıştırmak zorunda.
Ağır kaçan bu zorunluluklar da gazetecilik yapmayı da zorlaştırıyor.
Bu durumun ele alınıp yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Örneğin günlük olarak zorunlu tutulan defter sayısı 4’ten 1’e düşürülmeli, baskı adedi ve personel sayısında da azaltmaya gidilmelidir.

***

Özel ilan alamayan, ayda bir kaç bin TL tutarındaki resmi ilanla ayakta kalma mücadelesi veren yerel basına aldığının kat kat fazlasını elinden çıkarmak şeklinde zorunlulukları da var.
Sosyal güvence primlerinden, ücrete, ulaşım giderlerinden, baskı-kalıp, kağıt ve dizgi maliyetine kadar yüklü ve yüksek bir meblağı ödemek durumunda kalan yerel basının bu şartlarda ayakta durması gün geçtikçe olanaksız hale gelmektedir.

***

Son dönemde sık sık gündeme getirilen Kamu İhale Yasası’nda yapılması düşünülen yeni değişiklikler, yerel basını kapısına kilit vurmaya götürecektir.
Böyle bir durumda, kentin kendi basınında kendi sorunlarını özgür bir şekilde ifade etme hakkı elinden alınacak, yerel ufuklar hiçe sayılacak, yerel demokrasi de büyük darbe yemiş olacaktır.

***

Yaşam felsefesini toplumu bilgilendirmeye ve aydınlatmaya adamış olan gazetecilerin geleceğinin karartılmaması gerekir.
Özel ilanlarla ve verilecek yeni desteklerle yerel basın güçlendirilmeli, kentin ve bölgenin kalkınmasına öncü olma rolü elinden alınmamalıdır.
Bu sürecin başarılması gazeteciler, kentte yaşayanlar, yerel demokrasi ve ülke yararına olacaktır...

Selahiddin AKKUS
selahiddinakkus@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder