Mersin'de kurulduğu 1979 yılından itibaren bugüne kadar''Hizmette Ciddiyet''sloganını ilke edinen OSER REKLAM AJANSI sürdürdüğü çalışma hayatının tüm bölümlerinde,konularına hakim olarak nitelikli' ''Dürüstlük,bir erdem değil,Zorunluluktur'' düsturuyla personellerine yön veren kuruluş olarak,Mesleğin gerektirdiği tüm teknolojik ve Çağdaş donanıma sahip olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Reklam,işletmenin oksijenidir diyen Firma sahibi Mürsel Esirgemez, Türkiye'de yayın yapan tüm ulusal gazetelerin reklam bürosu olarakta müşterilerine hizmet kalitesinin en iyisini verdiklerini;Müşteri memnuniyetinin daima ön planda olduğunu ifade etti.
Sayın Esirgemez ve çalışanlarına başarılar dilerim.
27 Haziran 2009 Cumartesi
Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir,Mersin'i ziyaret edecek.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Mustafa Demir,incelemelerde bulunmak üzere ve AK Parti Mersin İl Kongresinde bulunmak için Mersin'e geliyor.28 Haziran 2009 tarihli ve yoğun geçecek olan Bakan Demir'e yoğun ilgi var.Sayın Bakan Demir'in proğramı şu şekilde oluşacak:
28 HAZİRAN PAZAR
10.00 MERSİN VALİLİĞİNİ ZİYARET
10.30 MERSİN AK PARTİ İL KONGRESİ
YER: EDİP BURHAN KAPALI SPOR SALONU
13.00 ÖĞLE YEMEĞİ
14.30 MERSİN BAYINDIRLIK VE İSKAN İL MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
15.00 MERSİN TAPU MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
15.30 MERSİN KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
16.30 MERSİN’DEN ADANA’YA HAREKET (KARAYOLU)
18.10 ADANA’DAN ANKARA’YA HAREKET (UÇAK)
28 HAZİRAN PAZAR
10.00 MERSİN VALİLİĞİNİ ZİYARET
10.30 MERSİN AK PARTİ İL KONGRESİ
YER: EDİP BURHAN KAPALI SPOR SALONU
13.00 ÖĞLE YEMEĞİ
14.30 MERSİN BAYINDIRLIK VE İSKAN İL MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
15.00 MERSİN TAPU MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
15.30 MERSİN KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET
16.30 MERSİN’DEN ADANA’YA HAREKET (KARAYOLU)
18.10 ADANA’DAN ANKARA’YA HAREKET (UÇAK)
26 Haziran 2009 Cuma
Açıklanamayan doğa olayları...
ABD'de 'hareket eden taşlar', Venezuela'da 'dinmeyen fırtına', ABD'nin Idaho eyaletinde 'yanan gökkuşağı', Danimarka'da 'kara güneş', Hindistan'da 'kızıl yağmur'. Bunlar yıllardan beri oluyor ama bilim dünyası bile bu doğa olaylarını haryetle izliyor. Bazı açıklamalar getirilse de çözümlenemeyen yönleriyle bu doğa olayları görenleri şaşırtmaya devam ediyor.
HAREKET EDEN TAŞLAR: ABD'nin Kaliforniya ile Nevada eyaletlerinin sınırında bulunan Death Valley (Ölüm Vadisi), "hareket eden taşları" ile yıllardan beri bilim adamlarını çekiyor. Günlerce gözlemlenen taşların yer değiştirmesi ise tüm araştırmalara rağmen açıklanamıyor. Bir teze göre, rüzgar, taşların kum üzerinde kaymalarını sağlıyor. Ancak yüzlerce kiloluk taşları hareket ettirecek kadar şiddetli rüzgarlar kaydedilmiyor. Ayrıca aynı noktadan hareket etmeye başlayan taşların nasıl olup da farklı yönlere yöneldiklerini kimse açıklayamıyor. Rüzgar teorisine karşı çıkanlar "Rüzgar, aynı noktadan hareket etmeye başlayan iki taşı aynı yöne kaydırır. Ama burada durum farklı" diyor. Büyük muamma sürüyor.
KARA GÜNEŞ: Danimarka'da her ilkbaharda, gün batımına yaklaşık yarım saat kala, milyonlarca kuş biraraya gelip, gökyüzünde inanılmaz şekiller oluşturarak uçuyor. Danimarka'nın en batı bölgesinde Mart ayından Nisan'ın ortalarına kadar, her akşm gün batımına yarım saat kala biraraya gelen bu milyonlarca kuşun neden böyle davrandığını bilim adamları tam olarak açıklayamıyor.
DİNMEYEN FIRTINA: Ya da diğer adıyla 'Catatumbo şimşekleri' dünyada eşi benzeri olmayan bir doğa olayı. Catatumbo Nehri ile Marakaibo Gölü'nün buluştuğu yer üzerinde oluşan bulutların çarpışması sonucu şimşek fırtınası meydana geliyor. 5 kilometre yüksekte oluşan yüksek voltaj nedeniyle yılda 140-160 gece boyunca, her gece 10 saat süreyle şimsekler çakıyor. Şimşekler bazen saatte 280 kez tekrarlanıyor. Bölgede, Şiddeti 400 bin amper olmak üzere yılda ortalama 1 milyon 176 bin elektik boşalma meydana geliyor. Bu nedenle bölge dünyada ozon oluşturan tek yer olarak geçiyor. İnanılmaz 'şimşek fırtınası' ise 400 kilometre mesafeden izlenebiliyor. Gemiler bile yön tayin etmekte şimşekleri kullanıyor.
YANAN GÖKKUŞAĞI: Dünyanın her yerinde zaman zaman gökkuşağı oluşuyor. Ama ABD'nin Idaho Eyaleti'nde (Washington eyalet sınırında) oluşan gökkuşakları bir başka. Görenleri hem şaşrıtan hem de büyüleyen cinsten. Çünkü bu gökkuşakları bildiğimiz gökkuşaklarından çok farklı. Dağılmış gibi görünen ve bir alevi andıran gökkuşağını inceleyen bilim adamları burada meydana gelen fenomeni şöyle açıklıyorlar: Güneş ufuktan 58 derece tepede olduğu sırada, yüksek seviyede cirus tipi bulutlar oluştuğunda ve de bu bulutlar heksagonal (altıgen) su kritallerinden oluştuğunda, güneş ışınları bu bulutlardan geçerken gökkuşağı renkleri oluşuyor. Bu fotoğraf 3 Haziran 2006'da çekildi.
KIZIL YAĞMURLAR:
2001 yılında, 25 Temmuz'dan, 23 Eylül'e kadar Hindistan'ın Kerala bölgesine yağan her yağmur kızıl renkte oldu. Bölge halkının geleneksel olarak giydiği beyaz renkteki elbiselerde ise yağmur kan kırmızısına yakın bir kırmızıya dönüştü. Hindistan Hükümeti olaya el koyu ve 'kızıl yağmurun' nedeni araştırıldı. Tahminlere göre Hint Okyanusu'nda oluşan mikroskopik kızıl yosunlar buna neden oldu. Ancak 2006 yılında olayla ilgili araştımalarını sürdüren Mahatma Gandhi Universitesi'nden 2 bilim adamı Godfrey Louis ve Santhosh Kumar, aslında dünya dışı hücrelerin atmosferde yarattığı izotopik reaksiyornların bu yağmurları kızıla boyadığını söyleyince bu garip olay yeniden gündeme geldi.
MAMMATUS BULUTLARI: Meteorolojide mammatokumulus bulutları olarak da geçiyor. Bulutların altında sarkıtların oluşması son derece ilginç görünüyor. Çok geniş alanları kaplayabilen bu tip bulutlar hareketsiz gibi görünse de ekstrem bir hava durumunun işareti sayılıyor. Ancak bilim, oluşmaları için gerekli faktörleri hala tam olarak belirleyemedi.
PENİTENTES: Bazı dağ tepelerinde görülebiliyor. Güneş ışınlarının buzullara yansıması sonucunda oluştukları belirtiliyor. Beyaz sivri başlıklar takmış, kortej halinde yürüyen rahibelerin uzaktan görüntüsünü andırdığından "penitenes" adı verilen bu garip doğal oluşumun neden sadece bazı yerlerde meydana geldiği bilinmiyor.
SÜPERHÜCRELER: Genellikle izole ama çok şiddetli fırtınalar doğururlar ve saatlerce sürebilir. Ayrıca bazıları ikiye bölünüp, iki ayrı yöne hareket edebilirler. Bazen hortumlara dönüşebilir. Genellikle çok büyük miktarda dolu ve yağmur bırakırlar. Bu süper-hücreler en büyük dolu taşlarını taşırlar.
ŞEYTAN ATEŞİ: Ya da ateş hortumları. Birkaç metre yüksekliğe kadar ulaşabilen alevlerden oluşan bir hortum. Birkaç dakika sürüyor. Bilim adamlarına göre sıcak hava akımları sonucunda oluşuyor ancak hangi faktörlerin biraraya gelmesinin sonucunda oluştuğu kesin olarak bilinmiyor. Daha çok çalılıklarda çıkan yangınlarda meydana geliyor ama çok ender görülüyor.
BUZ HALKALARI: Sibirya gibi çok soğuk bölgelerde ortaya çıkıyor. Bazen debisi çok düşük akar sularda da meydana geliyor. Bilim adamları, tam olarak hangi şartlarda oluştuklarını araştırıyor.
MAVİ GÜNEŞ: Mısır'ın başkenti Kahire yakınlarındaki piramitlerin güvenlik kameraları, 14 Aralık 2006'da saat 16.47'ten başlayan garip bir olayı kaydetti. Güneşin rengi, yaklaşık 15 dakika boyunca maviye döndü. Görüntüler daha sonra bir grup fizikçi tarafından incelendi. "Mavi güneş olayı" ile ilgili hazırladıkları raporda şu ifadeler yer aldı: "Güvenlik kamerası tarafından kaydedilen ve ilk kez belgelenmiş olan 'mavi güneş olayı', bugüne kadar sadece 5 kez yaşanmıştır. En son 'mavi güneş olayı' 1950'de İskoçya'nın Edinburg kentinde meydana geldi." Ancak bilim adamları yazılı raporlarında, olaya neden olan etkenlere yer vermediler. Bugün de süren araştırmalarla ilgili bazı bilim adamları "mavi güneş olayının" havadaki kirliliğe bağlı olduğunu savunuyor. Ancak bir başka grup bilim adamı, da bu tezi "1950'lerde bu denli bir hava kirliliği yoktu. Aynı oranda kirlilik yoksa, olay nasıl aynı şekilde gerçekleşebilir?" diyerek tartışmayı sürdürüyor. Kaynak ve haberi veren:Eyüp Sabri Kartal,Yenişehir kaymakamı
HAREKET EDEN TAŞLAR: ABD'nin Kaliforniya ile Nevada eyaletlerinin sınırında bulunan Death Valley (Ölüm Vadisi), "hareket eden taşları" ile yıllardan beri bilim adamlarını çekiyor. Günlerce gözlemlenen taşların yer değiştirmesi ise tüm araştırmalara rağmen açıklanamıyor. Bir teze göre, rüzgar, taşların kum üzerinde kaymalarını sağlıyor. Ancak yüzlerce kiloluk taşları hareket ettirecek kadar şiddetli rüzgarlar kaydedilmiyor. Ayrıca aynı noktadan hareket etmeye başlayan taşların nasıl olup da farklı yönlere yöneldiklerini kimse açıklayamıyor. Rüzgar teorisine karşı çıkanlar "Rüzgar, aynı noktadan hareket etmeye başlayan iki taşı aynı yöne kaydırır. Ama burada durum farklı" diyor. Büyük muamma sürüyor.
KARA GÜNEŞ: Danimarka'da her ilkbaharda, gün batımına yaklaşık yarım saat kala, milyonlarca kuş biraraya gelip, gökyüzünde inanılmaz şekiller oluşturarak uçuyor. Danimarka'nın en batı bölgesinde Mart ayından Nisan'ın ortalarına kadar, her akşm gün batımına yarım saat kala biraraya gelen bu milyonlarca kuşun neden böyle davrandığını bilim adamları tam olarak açıklayamıyor.
DİNMEYEN FIRTINA: Ya da diğer adıyla 'Catatumbo şimşekleri' dünyada eşi benzeri olmayan bir doğa olayı. Catatumbo Nehri ile Marakaibo Gölü'nün buluştuğu yer üzerinde oluşan bulutların çarpışması sonucu şimşek fırtınası meydana geliyor. 5 kilometre yüksekte oluşan yüksek voltaj nedeniyle yılda 140-160 gece boyunca, her gece 10 saat süreyle şimsekler çakıyor. Şimşekler bazen saatte 280 kez tekrarlanıyor. Bölgede, Şiddeti 400 bin amper olmak üzere yılda ortalama 1 milyon 176 bin elektik boşalma meydana geliyor. Bu nedenle bölge dünyada ozon oluşturan tek yer olarak geçiyor. İnanılmaz 'şimşek fırtınası' ise 400 kilometre mesafeden izlenebiliyor. Gemiler bile yön tayin etmekte şimşekleri kullanıyor.
YANAN GÖKKUŞAĞI: Dünyanın her yerinde zaman zaman gökkuşağı oluşuyor. Ama ABD'nin Idaho Eyaleti'nde (Washington eyalet sınırında) oluşan gökkuşakları bir başka. Görenleri hem şaşrıtan hem de büyüleyen cinsten. Çünkü bu gökkuşakları bildiğimiz gökkuşaklarından çok farklı. Dağılmış gibi görünen ve bir alevi andıran gökkuşağını inceleyen bilim adamları burada meydana gelen fenomeni şöyle açıklıyorlar: Güneş ufuktan 58 derece tepede olduğu sırada, yüksek seviyede cirus tipi bulutlar oluştuğunda ve de bu bulutlar heksagonal (altıgen) su kritallerinden oluştuğunda, güneş ışınları bu bulutlardan geçerken gökkuşağı renkleri oluşuyor. Bu fotoğraf 3 Haziran 2006'da çekildi.
KIZIL YAĞMURLAR:
2001 yılında, 25 Temmuz'dan, 23 Eylül'e kadar Hindistan'ın Kerala bölgesine yağan her yağmur kızıl renkte oldu. Bölge halkının geleneksel olarak giydiği beyaz renkteki elbiselerde ise yağmur kan kırmızısına yakın bir kırmızıya dönüştü. Hindistan Hükümeti olaya el koyu ve 'kızıl yağmurun' nedeni araştırıldı. Tahminlere göre Hint Okyanusu'nda oluşan mikroskopik kızıl yosunlar buna neden oldu. Ancak 2006 yılında olayla ilgili araştımalarını sürdüren Mahatma Gandhi Universitesi'nden 2 bilim adamı Godfrey Louis ve Santhosh Kumar, aslında dünya dışı hücrelerin atmosferde yarattığı izotopik reaksiyornların bu yağmurları kızıla boyadığını söyleyince bu garip olay yeniden gündeme geldi.
MAMMATUS BULUTLARI: Meteorolojide mammatokumulus bulutları olarak da geçiyor. Bulutların altında sarkıtların oluşması son derece ilginç görünüyor. Çok geniş alanları kaplayabilen bu tip bulutlar hareketsiz gibi görünse de ekstrem bir hava durumunun işareti sayılıyor. Ancak bilim, oluşmaları için gerekli faktörleri hala tam olarak belirleyemedi.
PENİTENTES: Bazı dağ tepelerinde görülebiliyor. Güneş ışınlarının buzullara yansıması sonucunda oluştukları belirtiliyor. Beyaz sivri başlıklar takmış, kortej halinde yürüyen rahibelerin uzaktan görüntüsünü andırdığından "penitenes" adı verilen bu garip doğal oluşumun neden sadece bazı yerlerde meydana geldiği bilinmiyor.
SÜPERHÜCRELER: Genellikle izole ama çok şiddetli fırtınalar doğururlar ve saatlerce sürebilir. Ayrıca bazıları ikiye bölünüp, iki ayrı yöne hareket edebilirler. Bazen hortumlara dönüşebilir. Genellikle çok büyük miktarda dolu ve yağmur bırakırlar. Bu süper-hücreler en büyük dolu taşlarını taşırlar.
ŞEYTAN ATEŞİ: Ya da ateş hortumları. Birkaç metre yüksekliğe kadar ulaşabilen alevlerden oluşan bir hortum. Birkaç dakika sürüyor. Bilim adamlarına göre sıcak hava akımları sonucunda oluşuyor ancak hangi faktörlerin biraraya gelmesinin sonucunda oluştuğu kesin olarak bilinmiyor. Daha çok çalılıklarda çıkan yangınlarda meydana geliyor ama çok ender görülüyor.
BUZ HALKALARI: Sibirya gibi çok soğuk bölgelerde ortaya çıkıyor. Bazen debisi çok düşük akar sularda da meydana geliyor. Bilim adamları, tam olarak hangi şartlarda oluştuklarını araştırıyor.
MAVİ GÜNEŞ: Mısır'ın başkenti Kahire yakınlarındaki piramitlerin güvenlik kameraları, 14 Aralık 2006'da saat 16.47'ten başlayan garip bir olayı kaydetti. Güneşin rengi, yaklaşık 15 dakika boyunca maviye döndü. Görüntüler daha sonra bir grup fizikçi tarafından incelendi. "Mavi güneş olayı" ile ilgili hazırladıkları raporda şu ifadeler yer aldı: "Güvenlik kamerası tarafından kaydedilen ve ilk kez belgelenmiş olan 'mavi güneş olayı', bugüne kadar sadece 5 kez yaşanmıştır. En son 'mavi güneş olayı' 1950'de İskoçya'nın Edinburg kentinde meydana geldi." Ancak bilim adamları yazılı raporlarında, olaya neden olan etkenlere yer vermediler. Bugün de süren araştırmalarla ilgili bazı bilim adamları "mavi güneş olayının" havadaki kirliliğe bağlı olduğunu savunuyor. Ancak bir başka grup bilim adamı, da bu tezi "1950'lerde bu denli bir hava kirliliği yoktu. Aynı oranda kirlilik yoksa, olay nasıl aynı şekilde gerçekleşebilir?" diyerek tartışmayı sürdürüyor. Kaynak ve haberi veren:Eyüp Sabri Kartal,Yenişehir kaymakamı
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Özdemir''Bakliyatın Kalbi Mersin'de atıyor''dedi.
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir yaptığı açıklamada''Bakliyat Piyasasının kalbi Mersin'de atıyor''dedi.Sayın Özdemir'in açıklamasını aynen yayınlıyorum:''Ülkemizin kendi kabuğunu kırma ve dünya ile bütünleşme yolunda hızla değiştiği bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Her değişim gibi, bu değişim sürecinin de sancılı olacağının bilincindeyiz. Ancak, bazı sektörlerin ve toplumsal kesimlerin bu sancıyı daha fazla hissetmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor. Bu sektörlerin başında tarım sektörünün geldiğinden kimsenin şüphesi yoktur.
Tarım sektöründeki değişim sancısının en aza indirilmesi ve çağdaş, kendi ayakları üzerinde durabilen, dünya ile rekabet eden bir tarım sektörünün oluşturulmasında ticaret borsalarına çok önemli roller düştüğünü düşünüyoruz. Kaldı ki, bu değişim süreci, şimdiden ticaret borsalarını asli fonksiyonlarını yerine getirme yönünde zorlamaya başlamıştır.Biz, Mersin Ticaret Borsası olarak, bu değişim sürecinin dışında kalamayacağımızın bilincindeyiz. Bu nedenle, borsamızın yapısını, bu değişim sürecinin gereklerine uygun hale getirme konusunda çalışmalarımıza başladık.
Bu çalışmalarımızın kapsamında, borsamız bünyesinde bir bakliyat alım-satım seans salonu oluşturmaya karar verdik. Mevcut binamız, kentimizin en işlek caddesinde yer aldığı ve hacim olarak yetersiz kaldığı için, bu seans salonunu, mevcut binamız içinde gerçekleştirmemiz mümkün olmamıştır.
Borsamız, uzun ve yorucu bir süreç sonunda, böyle bir iş için ideal konumda olan bir arsayı kendi imkanlarıyla satın almıştır. Bu arsa üzerine yapılacak tesisler projelendirilmiş olup, Ağustos ayı sonunda ihalesi tamamlanmıştır. Yüklenici firma, Eylül başından itibaren hızlı biçimde inşaat çalışmalarına başlamıştır.
Bizim bu çalışmaları yürüttüğümüz dönemde, tarımsal piyasaların yapısını köklü biçimde değiştirecek yasal düzenlemeler ard arda yapılmaya başlamıştır. Bu bağlamda, 5174 sayılı TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile "ürün borsalarının" kurulabilmesinin yolu açılmıştır.
Ayrıca, Üretici Birlikleri Yasası ve Lisanslı Depoculuk Yasası gibi yasaların çıkması, tarımsal piyasalarda bugüne kadar görülmeyen yeni yapılanmalara zemin hazırlayacaktır.
Tüm bu gelişmeler dikkate alınarak, projemiz hazırlanma aşamasında gerekli revizyonlardan geçirilmiş ve ihtiyaçlara cevap verebilecek hale getirilmiştir.
Proje hayata geçirildiğinde, spot piyasa işlemlerinin yanı sıra, lisanslı depoların vereceği belgelerin ve alivre (vadeli) işlemlerinin yapılması da mümkün olacaktır.
Ayrıca, ülkemiz için son derece yeni bir olgu olan ürün ihtisas borsalarının ilk örneklerinden birini Mersin' de kurma konusunda bir altyapı oluşturulmuş olacaktır.
Bu projenin hayata geçmesi ile bakliyat piyasasında yaşanan pek çok sorun çözüme kavuşacak, ilgili kesimler açısından önemli faydalar ortaya çıkacaktır. Bunları ana başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz:
Bakliyat piyasasında, arz ve talebe göre gerçek fiyatların oluşması,
Fiyat istikrarının sağlanması
Kayıtdışılığın önlenmesi,
Haksız rekabetin en aza indirilmesi,
Tam rekabet koşullarının oluşturulması,
Haksız kazanç elde etme yollarının kapatılması,
Fiyat ve kalitede istikrarın sağlanması yoluyla tüketici refahının yükseltilmesi,
Üreticinin emeğinin karşılığını alması,
Bakliyat piyasası hakkında sağlıklı veri temini ve yayımı,
Üreticilerin ürün cinsi, miktarı ve kalitesi konusunda yönlendirilmesi,
Bakliyat piyasasında AB'ye ve dünyaya uyumun sağlanması,
Bakliyat ürünlerinin sınıflandırılmasında, ülke genelinde geçerli olacak standartların belirlenmesi,
Belirlenen standartlara göre sınıflandırmayı yapacak, uluslar arası akreditasyona sahip bir laboratuarın kurulması,
İhracatçılarımızın ve sanayicilerimizin ürün tedarikinde karşılaştıkları sorunların asgari düzeye indirilmesi,
Hali hazırda Mersin' de yoğunlaşan bakliyat piyasasının biraz daha derinlik kazanması ile Mersin' in dünyanın en önemli bakliyat merkezlerinden biri haline gelmesi.
Mersin birçok özelliği nedeniyle böyle bir proje için en uygun şehirdir. Şu anda, ülkemizde üretilen bakliyat ürünlerinin çok büyük bir kısmı Mersin' e gelmekte, burada işlenmekte, standardize edilmekte, buradan iç ve dış piyasalara gönderilmektedir. Ülkemizde üretilen bakliyat ürünlerinin ticaretinde, ürün bazında Mersin' in payı yüzde 50' nin altına düşmemektedir. Bazı dönemlerde, bu oran yüzde 80-90' a ulaşmaktadır.
Bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70' i Mersin' de kuruludur. Mersin dışında kurulan işleme tesisleri ise, işleyecekleri ürünleri büyük ölçüde Mersin piyasasından temin etmektedirler. Ülkemiz bakliyat ihracatının yüzde 80-85' i Mersin üzerinden yapılmaktadır. Mersin Limanı, bakliyat üretim bölgelerinin dünyaya açılan kapısı konumundadır.
Bakliyat piyasasının derinliği açısından baktığımızda, Mersin bakliyat piyasasının derinliği, ülkemizin geri kalan kısmındaki bakliyat piyasalarının toplam derinliğinden çok daha fazladır.
Mersin bakliyat piyasasında, sermaye, iç ve dış ticaret bağlantıları, bilgi ve deneyim, ürün işleme teknolojisi açısından başka şehirlerle kıyaslanamayacak ölçüde bir "birikim" oluşmuştur.
Bakliyat endüstrisinin aradığı niteliklere sahip işgücünün en rahat bulunacağı yer Mersin' dir.
Dünya bakliyat piyasalarını en iyi bilen ihracatçıları buradadır. Mersin uluslar arası bakliyat piyasalarında ve kuruluşlarında saygın bir yere sahiptir. Dünya Bakliyat Birliği' nde, ülkemizi Mersin' li bakliyatçılar temsil etmektedirler.
Bu proje sadece Mersin ekonomisine değil, aynı zamanda bakliyat ürünlerinin yetiştirildikleri bölgelere de (İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri) önemli katkılar sağlayacaktır.
Mersin Ticaret Borsası' nın toplam işlem hacmi içinde bakliyat ürünlerinin payı yüzde 40' ın altına inmemiştir. Çoğunlukla da, yüzde 50 dolayında olmuştur. Hiç bir ticaret borsasında, bakliyat ürünleri bu ölçüde işlem görmemektedir.
Mersin Ticaret Borsası, bilindiği üzere toplam işlem hacmi açısından, ülkemizin en büyük 10 borsasından birisidir. İşlem hacminde, ülkemizdeki ticaret borsaları içinde dördüncülüğe kadar yükselmiştir.
Borsamız, bilgi birikimi, deneyimi, üye yapısı, mali gücü, teknik donanımı ve yetişmiş insan kaynakları ile böyle bir projeyi rahatlıkla yürütebilecek durumdadır.
Eylül ayında başlayan inşaatın, normal koşullar altında 2007 Nisan ayı sonunda tamamlanması planlanmıştır. Bakliyat alım-satım salonunun 2007 bakliyat sezonunda hizmete açılması hedeflenmiştir. Bütün gücümüzle, bu hedefe ulaşmak için çalışacağız.
Bu önemli projenin hayata geçmesi ile dünyanın ilk bakliyat borsası Mersin' de kurulmuş olacaktır. Mersin, dünya bakliyat piyasasına yön veren bir merkez haline gelecektir. Bu projenin planlandığı gibi tamamlanarak, Mersin ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya başlaması en büyük amacımızdır.
Tarım sektöründeki değişim sancısının en aza indirilmesi ve çağdaş, kendi ayakları üzerinde durabilen, dünya ile rekabet eden bir tarım sektörünün oluşturulmasında ticaret borsalarına çok önemli roller düştüğünü düşünüyoruz. Kaldı ki, bu değişim süreci, şimdiden ticaret borsalarını asli fonksiyonlarını yerine getirme yönünde zorlamaya başlamıştır.Biz, Mersin Ticaret Borsası olarak, bu değişim sürecinin dışında kalamayacağımızın bilincindeyiz. Bu nedenle, borsamızın yapısını, bu değişim sürecinin gereklerine uygun hale getirme konusunda çalışmalarımıza başladık.
Bu çalışmalarımızın kapsamında, borsamız bünyesinde bir bakliyat alım-satım seans salonu oluşturmaya karar verdik. Mevcut binamız, kentimizin en işlek caddesinde yer aldığı ve hacim olarak yetersiz kaldığı için, bu seans salonunu, mevcut binamız içinde gerçekleştirmemiz mümkün olmamıştır.
Borsamız, uzun ve yorucu bir süreç sonunda, böyle bir iş için ideal konumda olan bir arsayı kendi imkanlarıyla satın almıştır. Bu arsa üzerine yapılacak tesisler projelendirilmiş olup, Ağustos ayı sonunda ihalesi tamamlanmıştır. Yüklenici firma, Eylül başından itibaren hızlı biçimde inşaat çalışmalarına başlamıştır.
Bizim bu çalışmaları yürüttüğümüz dönemde, tarımsal piyasaların yapısını köklü biçimde değiştirecek yasal düzenlemeler ard arda yapılmaya başlamıştır. Bu bağlamda, 5174 sayılı TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile "ürün borsalarının" kurulabilmesinin yolu açılmıştır.
Ayrıca, Üretici Birlikleri Yasası ve Lisanslı Depoculuk Yasası gibi yasaların çıkması, tarımsal piyasalarda bugüne kadar görülmeyen yeni yapılanmalara zemin hazırlayacaktır.
Tüm bu gelişmeler dikkate alınarak, projemiz hazırlanma aşamasında gerekli revizyonlardan geçirilmiş ve ihtiyaçlara cevap verebilecek hale getirilmiştir.
Proje hayata geçirildiğinde, spot piyasa işlemlerinin yanı sıra, lisanslı depoların vereceği belgelerin ve alivre (vadeli) işlemlerinin yapılması da mümkün olacaktır.
Ayrıca, ülkemiz için son derece yeni bir olgu olan ürün ihtisas borsalarının ilk örneklerinden birini Mersin' de kurma konusunda bir altyapı oluşturulmuş olacaktır.
Bu projenin hayata geçmesi ile bakliyat piyasasında yaşanan pek çok sorun çözüme kavuşacak, ilgili kesimler açısından önemli faydalar ortaya çıkacaktır. Bunları ana başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz:
Bakliyat piyasasında, arz ve talebe göre gerçek fiyatların oluşması,
Fiyat istikrarının sağlanması
Kayıtdışılığın önlenmesi,
Haksız rekabetin en aza indirilmesi,
Tam rekabet koşullarının oluşturulması,
Haksız kazanç elde etme yollarının kapatılması,
Fiyat ve kalitede istikrarın sağlanması yoluyla tüketici refahının yükseltilmesi,
Üreticinin emeğinin karşılığını alması,
Bakliyat piyasası hakkında sağlıklı veri temini ve yayımı,
Üreticilerin ürün cinsi, miktarı ve kalitesi konusunda yönlendirilmesi,
Bakliyat piyasasında AB'ye ve dünyaya uyumun sağlanması,
Bakliyat ürünlerinin sınıflandırılmasında, ülke genelinde geçerli olacak standartların belirlenmesi,
Belirlenen standartlara göre sınıflandırmayı yapacak, uluslar arası akreditasyona sahip bir laboratuarın kurulması,
İhracatçılarımızın ve sanayicilerimizin ürün tedarikinde karşılaştıkları sorunların asgari düzeye indirilmesi,
Hali hazırda Mersin' de yoğunlaşan bakliyat piyasasının biraz daha derinlik kazanması ile Mersin' in dünyanın en önemli bakliyat merkezlerinden biri haline gelmesi.
Mersin birçok özelliği nedeniyle böyle bir proje için en uygun şehirdir. Şu anda, ülkemizde üretilen bakliyat ürünlerinin çok büyük bir kısmı Mersin' e gelmekte, burada işlenmekte, standardize edilmekte, buradan iç ve dış piyasalara gönderilmektedir. Ülkemizde üretilen bakliyat ürünlerinin ticaretinde, ürün bazında Mersin' in payı yüzde 50' nin altına düşmemektedir. Bazı dönemlerde, bu oran yüzde 80-90' a ulaşmaktadır.
Bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70' i Mersin' de kuruludur. Mersin dışında kurulan işleme tesisleri ise, işleyecekleri ürünleri büyük ölçüde Mersin piyasasından temin etmektedirler. Ülkemiz bakliyat ihracatının yüzde 80-85' i Mersin üzerinden yapılmaktadır. Mersin Limanı, bakliyat üretim bölgelerinin dünyaya açılan kapısı konumundadır.
Bakliyat piyasasının derinliği açısından baktığımızda, Mersin bakliyat piyasasının derinliği, ülkemizin geri kalan kısmındaki bakliyat piyasalarının toplam derinliğinden çok daha fazladır.
Mersin bakliyat piyasasında, sermaye, iç ve dış ticaret bağlantıları, bilgi ve deneyim, ürün işleme teknolojisi açısından başka şehirlerle kıyaslanamayacak ölçüde bir "birikim" oluşmuştur.
Bakliyat endüstrisinin aradığı niteliklere sahip işgücünün en rahat bulunacağı yer Mersin' dir.
Dünya bakliyat piyasalarını en iyi bilen ihracatçıları buradadır. Mersin uluslar arası bakliyat piyasalarında ve kuruluşlarında saygın bir yere sahiptir. Dünya Bakliyat Birliği' nde, ülkemizi Mersin' li bakliyatçılar temsil etmektedirler.
Bu proje sadece Mersin ekonomisine değil, aynı zamanda bakliyat ürünlerinin yetiştirildikleri bölgelere de (İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri) önemli katkılar sağlayacaktır.
Mersin Ticaret Borsası' nın toplam işlem hacmi içinde bakliyat ürünlerinin payı yüzde 40' ın altına inmemiştir. Çoğunlukla da, yüzde 50 dolayında olmuştur. Hiç bir ticaret borsasında, bakliyat ürünleri bu ölçüde işlem görmemektedir.
Mersin Ticaret Borsası, bilindiği üzere toplam işlem hacmi açısından, ülkemizin en büyük 10 borsasından birisidir. İşlem hacminde, ülkemizdeki ticaret borsaları içinde dördüncülüğe kadar yükselmiştir.
Borsamız, bilgi birikimi, deneyimi, üye yapısı, mali gücü, teknik donanımı ve yetişmiş insan kaynakları ile böyle bir projeyi rahatlıkla yürütebilecek durumdadır.
Eylül ayında başlayan inşaatın, normal koşullar altında 2007 Nisan ayı sonunda tamamlanması planlanmıştır. Bakliyat alım-satım salonunun 2007 bakliyat sezonunda hizmete açılması hedeflenmiştir. Bütün gücümüzle, bu hedefe ulaşmak için çalışacağız.
Bu önemli projenin hayata geçmesi ile dünyanın ilk bakliyat borsası Mersin' de kurulmuş olacaktır. Mersin, dünya bakliyat piyasasına yön veren bir merkez haline gelecektir. Bu projenin planlandığı gibi tamamlanarak, Mersin ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya başlaması en büyük amacımızdır.
25 Haziran 2009 Perşembe
KAHRAMAN GAZİLERİMİZE MADALYA ...
Kore savaşında kahramanlık gösteren gazilere, Muharip Gaziler Derneği Mersin Şubesi’nde düzenlenen bir törenle madalyaları verildi.
Törene Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik, Akdeniz Kaymakamı Bekir Atmaca, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kurmay Albay Nejat Akgüner, gazi ve gazi yakınları katıldı.
Törende konuşan Muharip Gaziler Derneği Mersin Şube Başkanı Kemal Cındız, Kore savaşında üstün başarı gösteren 8 Kore gazisini, Türk Genel Kurmayı ve Kore Genel Kurmayı arasında yapılan bir mutabakat gereği ödüllendirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Mersinimize ne mutlu ki, gazilerimiz Mersin halkını ve adını Kore Halkına ve tüm dünyaya duyurmuşlardır. Kore Silahlı Kuvvetleri, bu madalyaları Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinden Kore savaşına katılanlar içinde sadece Türk askerine verilmesini istemiştir. Bu da biz Türkler için bir onurdur.” diye konuştu.
Daha sonra, Kore savaşında kahramanlık gösteren 8 gaziye madalyaları, Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik, Akdeniz Kaymakamı Bekir Atmaca, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kurmay Albay Nejat Akgüner ve diğer protokol üyeleri tarafından takdim edildi.
Törene Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik, Akdeniz Kaymakamı Bekir Atmaca, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kurmay Albay Nejat Akgüner, gazi ve gazi yakınları katıldı.
Törende konuşan Muharip Gaziler Derneği Mersin Şube Başkanı Kemal Cındız, Kore savaşında üstün başarı gösteren 8 Kore gazisini, Türk Genel Kurmayı ve Kore Genel Kurmayı arasında yapılan bir mutabakat gereği ödüllendirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Mersinimize ne mutlu ki, gazilerimiz Mersin halkını ve adını Kore Halkına ve tüm dünyaya duyurmuşlardır. Kore Silahlı Kuvvetleri, bu madalyaları Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinden Kore savaşına katılanlar içinde sadece Türk askerine verilmesini istemiştir. Bu da biz Türkler için bir onurdur.” diye konuştu.
Daha sonra, Kore savaşında kahramanlık gösteren 8 gaziye madalyaları, Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik, Akdeniz Kaymakamı Bekir Atmaca, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kurmay Albay Nejat Akgüner ve diğer protokol üyeleri tarafından takdim edildi.
BAŞKAN TUNA, REGAİP KANDİLİ’Nİ KUTLADI...
Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, mübarek üç ayların başlaması ve Regaip Kandili nedeniyle bir mesaj yayınlayarak tüm İslam Alemi’nin kandilini kutladı.
Mesajında manevi günlerin önemine dikkat çeken Başkan Hamit Tuna, manevi değerlerin milletlerin birlik ve beraberliğinin korunmasında en önemli etkenlerden olduğunu söyledi.
Başkan Tuna, mesajında şu görüşlere yer verdi; “Manevi duyguların yoğunlaştığı mübarek üç ayların başlangıcı ve müjdeleyicisi olan Regaip Kandilinin tüm Mersinliler için sevgi ve huzurun birlikteliğinde hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Manevi duyguların üst seviyelere yükseldiği bu kutsal gecede, yapılacak tüm dualar diliyorum ki ailelerimiz, milletimiz, ülkemizin dirliği adına kabul olur. Regaip Kandili Allah’ın insanlara lütuf ve inayetinin bol bol ihsan edildiği özel bir gecedir. Bütün İslam alemi için iyi bir fırsat olan bu geceyi çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu gecede geçmişimizin muhasebesini, geleceğimizin de plan ve programını yapmalıyız. Bu vesile ile Regaip Kandili’nin tüm İslam alemine, ülkemize, şehrimize hayır, huzur ve kardeşlik getirmesini dilerken tüm Müslümanların kandilini de kutluyorum."
Mesajında manevi günlerin önemine dikkat çeken Başkan Hamit Tuna, manevi değerlerin milletlerin birlik ve beraberliğinin korunmasında en önemli etkenlerden olduğunu söyledi.
Başkan Tuna, mesajında şu görüşlere yer verdi; “Manevi duyguların yoğunlaştığı mübarek üç ayların başlangıcı ve müjdeleyicisi olan Regaip Kandilinin tüm Mersinliler için sevgi ve huzurun birlikteliğinde hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Manevi duyguların üst seviyelere yükseldiği bu kutsal gecede, yapılacak tüm dualar diliyorum ki ailelerimiz, milletimiz, ülkemizin dirliği adına kabul olur. Regaip Kandili Allah’ın insanlara lütuf ve inayetinin bol bol ihsan edildiği özel bir gecedir. Bütün İslam alemi için iyi bir fırsat olan bu geceyi çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu gecede geçmişimizin muhasebesini, geleceğimizin de plan ve programını yapmalıyız. Bu vesile ile Regaip Kandili’nin tüm İslam alemine, ülkemize, şehrimize hayır, huzur ve kardeşlik getirmesini dilerken tüm Müslümanların kandilini de kutluyorum."
24 Haziran 2009 Çarşamba
Bedii Şaraplı,Yıllara Adeta Meydan Okuyor...
Sanat yaşamının 30.yılını geride bırakan,Mersin'in ender yetiştirdiği Türk Sanat Müziği'nin değerli sesi Bedii Şaraplı adeta yıllara meydan okuyor.Adnan Menderes Bulvarı'nda bulunan Bedi's Müzikhol'de Mersin'li sanatseverlere,Türk sanat Müziği'nin en güzel parçalarını kendi özgü yorumlarıyla dinleten be içtenlikle müşteri memnuniyetini kazanan Sanatçı arkadaşımız Bedii Şaraplı'ya nice yıllara diyorum.
Mersin'liler sizi çok seviyor,Sayın Sanatçım...
Mersin'liler sizi çok seviyor,Sayın Sanatçım...
Başkan Macit Özcan,Herşey Spor için...
Başkan Macit Özcan Mersini spor kenti yapma yolunda çocuklarımızı gençlerimizi Bölge ve Ülke sporuna kazandırmak için hızla çeşitli branşlarda kurslar düzenleyerek yetenekli sporcular yetiştirmek için çalışmalarımız devam ediyor dedi ve bu doğrultuda Her yıl geleneksel hale getirdiğimiz yaz kurslarımıza Yüzme ve Basketbol kurslarımıza bir yenisini daha ekledik. Başkan Özcan Mersin halkı istedi bizde açtık Özcan sportif alanda13 branşta faaliyet gösterdiklerini ve bu doğrultuda binlerce sporcuyu bünyelerinde barındırdıklarını ve yerel bölge ve ülke genelinde başarılı sporcular ile dereceler kazandıklarını belirterek Mersin Büyükşehir belediyesi spor kulübü olarak gençliğe ve spora önem verdiklerini belirttiler, Başkan Özcan Mersinli velilerden Çocuklarını spor yapmaya yönlendirmelerini istedi, Yüzmede 5 yaşından 70 yaşına kadar herkesin kurslarımıza katılabileceklerini belirten Özcan Macit Özcan tesislerinde gerçekleştirdiğimiz kurslarımıza şuana kadar binlerce kursiyer başvurdu ve hala 13 temmuzda başlayacak kurslarımıza kayıtlar devam ediyor kursiyerlerimizin yüzmeye geliş gidiş yapa bilmeleri için Toroslar bölgesinden ve kapalı spor salonu önünden ücretsiz servis imkanı da sağladık ayrıca mersinde 3 bölgede Mezitli’de Toroslar’da ve Yenişehir’de basketbol kursları düzenliyoruz 400 aşkın kursiyer ile çalışmalarımızı bu üç bölgede sürdürüyoruz. Basketbol takımlarımız da oynayan sporcularımız arasından 2 yıldız erkek milli takım , 1 yıldız bayan 1 genç bayan milli takımına oyuncu verdik bu sporcular mersin alt yapısından yetişen mersinin çocuklarıdır, gelecekte basketbol takımlarımıza yetenekli sporcularımız ile takviyelerde bulunacağımıza inanıyoruz bunun için sabırlı olmamız gerekiyor dedi Başkan Özcan Ayrıca Mersinde Yenişehir bölgesinde Namık kemal spor okullarında voleybol kurslarını da başlattıklarını belirterek Mersinli velileri çocuklarını spor yapmaları konusunda desteklemelerini istedi. Bu doğrultuda ailelerin www.mersin.bel.tr adresinden yüzme basketbol ve voleybol kursları ile ilgili detaylı bilgilere bir tıkla ulaşabileceklerini belirtti.
HAKKÂRİLİ ÖĞRENCİLERDEN VALİ AKSOY’A ZİYARET ...
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan ve Türkcell’in ana sponsorluğunda yürütülen "Gönül Köprüsü Projesi" kapsamında, Hakkarili 120 öğrenci Mersin'e geldi.
Öğrencileri temsilen 12 öğrenci öğretmenleri ile birlikte Mersin Valisi Hüseyin Aksoy'u ziyaret etti.
Öğrencileri ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Vali Aksoy, ilimizden de 120 öğrencinin proje kapsamında bugün itibariyle Isparta’ya gittiğini belirtti.
Öğrenciler için, İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde ilgili kurum ve kuruluşların desteğiyle bir program hazırlandığını belirten Vali Aksoy, öğrencilerin en çok ilgisini çeken konunun, yüzmek olduğunu belirterek, hazırlanan program çerçevesinde öğrencilere yüzme eğitimi verileceğini söyledi.
Öğrencilerin Mersin’de güzel zaman geçirmelerini dileyen Aksoy, yaklaşık 1 hafta süresince ilimizde kalacaklarını, ilimizin tarihi yerlerini gezeceklerini, yüzme fırsatı ve yeni insanlarla tanışma fırsatı yakalayacaklarını söyledi.
Çocuklarla tek tek sohbet eden Aksoy, onlara Mersin’i tanıtıcı dokümanların yanı sıra çeşitli hediyeler verdi.
Kabulden dolayı Vali Aksoy’a teşekkür eden öğrenciler ise, daha çok okumalarına fırsat sunacak bir kütüphanenin yapılması ve kendilerine kitap gönderilmesi talebinde bulundular.
Öğrencileri temsilen 12 öğrenci öğretmenleri ile birlikte Mersin Valisi Hüseyin Aksoy'u ziyaret etti.
Öğrencileri ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Vali Aksoy, ilimizden de 120 öğrencinin proje kapsamında bugün itibariyle Isparta’ya gittiğini belirtti.
Öğrenciler için, İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde ilgili kurum ve kuruluşların desteğiyle bir program hazırlandığını belirten Vali Aksoy, öğrencilerin en çok ilgisini çeken konunun, yüzmek olduğunu belirterek, hazırlanan program çerçevesinde öğrencilere yüzme eğitimi verileceğini söyledi.
Öğrencilerin Mersin’de güzel zaman geçirmelerini dileyen Aksoy, yaklaşık 1 hafta süresince ilimizde kalacaklarını, ilimizin tarihi yerlerini gezeceklerini, yüzme fırsatı ve yeni insanlarla tanışma fırsatı yakalayacaklarını söyledi.
Çocuklarla tek tek sohbet eden Aksoy, onlara Mersin’i tanıtıcı dokümanların yanı sıra çeşitli hediyeler verdi.
Kabulden dolayı Vali Aksoy’a teşekkür eden öğrenciler ise, daha çok okumalarına fırsat sunacak bir kütüphanenin yapılması ve kendilerine kitap gönderilmesi talebinde bulundular.
Başkan TOLLU’YA TOKİ’DEN BÜYÜK İLGİ...
Toki binalarında yaşayan ve sıkıntıları olan vatandaşların sorunlarını dinlemek ve onlara yol göstermek amacıyla bölgeyi ziyaret eden Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, buradaki mağdur bölge sakinlerinin bir an önce elektrik aboneliklerini yapmalarını istedi. Mükerrem Tollu, belediye olarak kendilerinin de üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerini ifade ederken, TOKİ’de yapılan çalışmaları yerinde görerek bilgiler aldı.
Önümüzdeki günler içerisinde TEDAŞ yetkileri, TOKİ Yöneticileri ve Belediye olarak bir araya gelip, bu sorunları ortak bir noktada buluşarak çözüme kavuşturacaklarını belirten Tollu, “sizin sorunlarınız, bizim sorunlarımızdır. Bu sorunların çözümü için bu gün buradayız” diyerek TOKİ sakinleri ile sohbet etti. Öncelikli olarak elektrik aboneliği konusunda, belediye olarak yasal ruhsatların müteahhit firmaya verildiğini ifade eden Tollu, bu sayede ev sahiplerinin elektrik abonesi olabilmelerinin önünü açtıklarını belirtti. Aynı şekilde su aboneliği içinde insanlara yardımcı olacaklarını bildiren Tollu, yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Biz oturma ruhsatlarını verdik. Elektrik ve su problemlerinizi çözmek için bir sorun kalmadı. Dolayısıyla elektrik abonesi olabilmeniz yönünde bir engel kalmadı. Şu anda sizin elektrik ve su faturalarınız
birikiyor. Büyük bir borç içine giriyorsunuz. Sizin birikmiş borç yükünden kurtulmanız için bir an önce elektrik aboneliğini yaptırmanız lazım. Siz elektrik aboneliğinizi yaptırmadığınız sürece kaçak elektrik kullanıyormuş gibi muamele görürüsünüz. Bu konuda önümüzdeki günlerde Sayın TEDAŞ Müdürümüz ile birlikte, sizlerin temsilcilerinin de olduğu bir toplantı yapalım. Bir çözüm bulalım. Buraya gelerek ilk adımı attık. Devamını getireceğiz.”
DAHA ÖNCE VERİLEN SÖZLER YASAL DEĞİL
Durumun bu hale gelmesinde büyük bir ihmalkarlığın olduğuna vurgu yapan Mükerrem Tollu, insanların umutlarıyla oynandığını, bu durumun çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Tollu, açıklamasında önemli olanın söz vermek olmadığını, aksine icraatın mühim olduğunu kaydetti. 29 Mart belediye seçimlerinden önce, seçim sözleri arasında, elektrik ve su aboneliğinin kendileri tarafından yapılacağını vaat eden bazı siyasi zihniyetlerin, bu işte bir numaralı sorumlu olduğunu beyan eden Başkan Mükerrem Tollu, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Sizlerden istediğim abone işlemlerini hızlandırmanızdır. Önceki dönemde sizlere elektrik ve su aboneliği işlemlerine karışmayacağınız yönünde vaatlerde bulunulmuş. Yani “borçlarınızı sıfırlayacağız. Aboneliğinizi biz yaptıracağız; site aidatlarınızı ödeyeceğiz. Siz hiçbir şeye karışmayacaksınız” gibi seçim vaatlerinde bulunulmuş. Belediye Meclisinin böyle bir karar alma yetkisi yoktur.TOKİ’ ye ait site aidatlarının belediye tarafından ödenmesi hukuka aykırı. Yani verilen sözler yasal değil.
Ayrıca; Elektrik aboneliğini en kısa zamanda yaptırmanız için birbirinizle dayanışma içerisinde olmanız lazım. Toplu halde yapılacak abone işlemlerinde indirime gidildiğini biliyoruz. Biliyoruz çünkü biz buraya sizi bilgilendirmek için geldik.”
TOLLU ÇALIŞMALARI YERİNDE İNCELEDİ
Bölge sakinlerinin müteahhit firma tarafından kullanılan elektrik sarfiyatını ödeme zorunluluğu olmadığının altını çizen Mükerrem Tollu, bu konuda vatandaşların bu paraları ödediğini söyledi. Müteahhit firmanın harcadığı elektriği vatandaşın karşılamasının doğru olmayacağını ifade eden Tollu, vatandaşlardan gelen şikayet üzerine bu konuyu öğrendiğini belirti. TOKİ konutlarında hiç kimsenin memnun olmadığını dile getiren Mükerrem Tollu, işlerin hep eksik yapıldığını, bunun da cezasını vatandaşın çektiğine dikkat çekti. Tollu, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
“Burayı yapan müteahhit firmanın elektrik kullandığını ve kullanılan enerjinin sizin sayaçlarınıza yansıdığını gelen şikayetler üzerine öğrendim. O zaman siz Belediye yetkililerine gidip durumu izah etmeniz ve resmi evraklarla belirtmeniz gerekirdi. Belediye yetkilileri de TOKİ Başkanlığına bir yazı yazıp, müteahhit hakkında yaptırım uygulatıp, kullandığı enerjinin bedelini müteahhide ödetmesi gerekirdi.
Bu konutlar karşılığında TOKİ’ye Erdemli’nin en muazzam yerlerini verildiğini devamlı surette dile getirdik. Şu an, Erdemli belediyesinin elinde borçtan başka bir şey yok. Bütün daireler satılmış sadece biz şu anda yeni yapılan binalara para ödüyoruz. Biz bu söylediklerimizi siyaset yapmak birilerini karalamak adına konuşmuyoruz. Burada biz gerçeği ortaya koyuyoruz. Sizlerin mağdur olmaması için “hallederiz” deyip geçiştirmiyoruz. Biz Erdemli Belediyesine düşen ne varsa onu yapacağız. Yolunuzu getireceğiz, suyunuzu getireceğiz ve bunların yanın da sizlere yol göstereceğiz. Muhatabınız olan mercilere durumunuzu anlatıp, yasalar kapsamında sizin menfaatlerinizi gözeterek gitmeniz gereken yolu sizlere önereceğiz. Yeterince mağdur olmuşsunuz. Birbirimizi kandırmadan birbirimize yalan söylemeden bu işleri çözmek en doğru bir davranıştır diye düşünüyorum. Sizlere yapamayacağım şeyler için söz vermiyorum. Sizlerden de istediğim; kanunsuz şeyler için bana gelmemeniz. Kanuna aykırı hiçbir şeye önayak olmayacağımı sizlere söylüyorum ve kanunsuz hiçbir evrağın altına da imza atmayacağımı yineliyorum.”
Açıklamalarının ardından kendisine teşekkür eden TOKİ sakinlerine, yasalar dahilinde her türlü konuda kendilerine yardımcı olacağı sözünü veren Tollu, Erdemli Belediyesi Meclis Üyeleri, Belediye Birim Müdürleri ve vatandaşlarla beraber, TOKİ yollarında yapılan yolları inceledi. Tollu, Birim Müdürlerinden TOKİ’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi alırken, vatandaşların da dertlerini dinledi. Özellikle de çocukların yoğun ilgisi ile karşılaşan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, TOKİ’ye sık sık gelip, ziyaret edeceğini belirterek, başka bir programa gitmek üzere, TOKİ ziyaretini sonlandırdı.
Önümüzdeki günler içerisinde TEDAŞ yetkileri, TOKİ Yöneticileri ve Belediye olarak bir araya gelip, bu sorunları ortak bir noktada buluşarak çözüme kavuşturacaklarını belirten Tollu, “sizin sorunlarınız, bizim sorunlarımızdır. Bu sorunların çözümü için bu gün buradayız” diyerek TOKİ sakinleri ile sohbet etti. Öncelikli olarak elektrik aboneliği konusunda, belediye olarak yasal ruhsatların müteahhit firmaya verildiğini ifade eden Tollu, bu sayede ev sahiplerinin elektrik abonesi olabilmelerinin önünü açtıklarını belirtti. Aynı şekilde su aboneliği içinde insanlara yardımcı olacaklarını bildiren Tollu, yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Biz oturma ruhsatlarını verdik. Elektrik ve su problemlerinizi çözmek için bir sorun kalmadı. Dolayısıyla elektrik abonesi olabilmeniz yönünde bir engel kalmadı. Şu anda sizin elektrik ve su faturalarınız
birikiyor. Büyük bir borç içine giriyorsunuz. Sizin birikmiş borç yükünden kurtulmanız için bir an önce elektrik aboneliğini yaptırmanız lazım. Siz elektrik aboneliğinizi yaptırmadığınız sürece kaçak elektrik kullanıyormuş gibi muamele görürüsünüz. Bu konuda önümüzdeki günlerde Sayın TEDAŞ Müdürümüz ile birlikte, sizlerin temsilcilerinin de olduğu bir toplantı yapalım. Bir çözüm bulalım. Buraya gelerek ilk adımı attık. Devamını getireceğiz.”
DAHA ÖNCE VERİLEN SÖZLER YASAL DEĞİL
Durumun bu hale gelmesinde büyük bir ihmalkarlığın olduğuna vurgu yapan Mükerrem Tollu, insanların umutlarıyla oynandığını, bu durumun çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Tollu, açıklamasında önemli olanın söz vermek olmadığını, aksine icraatın mühim olduğunu kaydetti. 29 Mart belediye seçimlerinden önce, seçim sözleri arasında, elektrik ve su aboneliğinin kendileri tarafından yapılacağını vaat eden bazı siyasi zihniyetlerin, bu işte bir numaralı sorumlu olduğunu beyan eden Başkan Mükerrem Tollu, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Sizlerden istediğim abone işlemlerini hızlandırmanızdır. Önceki dönemde sizlere elektrik ve su aboneliği işlemlerine karışmayacağınız yönünde vaatlerde bulunulmuş. Yani “borçlarınızı sıfırlayacağız. Aboneliğinizi biz yaptıracağız; site aidatlarınızı ödeyeceğiz. Siz hiçbir şeye karışmayacaksınız” gibi seçim vaatlerinde bulunulmuş. Belediye Meclisinin böyle bir karar alma yetkisi yoktur.TOKİ’ ye ait site aidatlarının belediye tarafından ödenmesi hukuka aykırı. Yani verilen sözler yasal değil.
Ayrıca; Elektrik aboneliğini en kısa zamanda yaptırmanız için birbirinizle dayanışma içerisinde olmanız lazım. Toplu halde yapılacak abone işlemlerinde indirime gidildiğini biliyoruz. Biliyoruz çünkü biz buraya sizi bilgilendirmek için geldik.”
TOLLU ÇALIŞMALARI YERİNDE İNCELEDİ
Bölge sakinlerinin müteahhit firma tarafından kullanılan elektrik sarfiyatını ödeme zorunluluğu olmadığının altını çizen Mükerrem Tollu, bu konuda vatandaşların bu paraları ödediğini söyledi. Müteahhit firmanın harcadığı elektriği vatandaşın karşılamasının doğru olmayacağını ifade eden Tollu, vatandaşlardan gelen şikayet üzerine bu konuyu öğrendiğini belirti. TOKİ konutlarında hiç kimsenin memnun olmadığını dile getiren Mükerrem Tollu, işlerin hep eksik yapıldığını, bunun da cezasını vatandaşın çektiğine dikkat çekti. Tollu, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
“Burayı yapan müteahhit firmanın elektrik kullandığını ve kullanılan enerjinin sizin sayaçlarınıza yansıdığını gelen şikayetler üzerine öğrendim. O zaman siz Belediye yetkililerine gidip durumu izah etmeniz ve resmi evraklarla belirtmeniz gerekirdi. Belediye yetkilileri de TOKİ Başkanlığına bir yazı yazıp, müteahhit hakkında yaptırım uygulatıp, kullandığı enerjinin bedelini müteahhide ödetmesi gerekirdi.
Bu konutlar karşılığında TOKİ’ye Erdemli’nin en muazzam yerlerini verildiğini devamlı surette dile getirdik. Şu an, Erdemli belediyesinin elinde borçtan başka bir şey yok. Bütün daireler satılmış sadece biz şu anda yeni yapılan binalara para ödüyoruz. Biz bu söylediklerimizi siyaset yapmak birilerini karalamak adına konuşmuyoruz. Burada biz gerçeği ortaya koyuyoruz. Sizlerin mağdur olmaması için “hallederiz” deyip geçiştirmiyoruz. Biz Erdemli Belediyesine düşen ne varsa onu yapacağız. Yolunuzu getireceğiz, suyunuzu getireceğiz ve bunların yanın da sizlere yol göstereceğiz. Muhatabınız olan mercilere durumunuzu anlatıp, yasalar kapsamında sizin menfaatlerinizi gözeterek gitmeniz gereken yolu sizlere önereceğiz. Yeterince mağdur olmuşsunuz. Birbirimizi kandırmadan birbirimize yalan söylemeden bu işleri çözmek en doğru bir davranıştır diye düşünüyorum. Sizlere yapamayacağım şeyler için söz vermiyorum. Sizlerden de istediğim; kanunsuz şeyler için bana gelmemeniz. Kanuna aykırı hiçbir şeye önayak olmayacağımı sizlere söylüyorum ve kanunsuz hiçbir evrağın altına da imza atmayacağımı yineliyorum.”
Açıklamalarının ardından kendisine teşekkür eden TOKİ sakinlerine, yasalar dahilinde her türlü konuda kendilerine yardımcı olacağı sözünü veren Tollu, Erdemli Belediyesi Meclis Üyeleri, Belediye Birim Müdürleri ve vatandaşlarla beraber, TOKİ yollarında yapılan yolları inceledi. Tollu, Birim Müdürlerinden TOKİ’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi alırken, vatandaşların da dertlerini dinledi. Özellikle de çocukların yoğun ilgisi ile karşılaşan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, TOKİ’ye sık sık gelip, ziyaret edeceğini belirterek, başka bir programa gitmek üzere, TOKİ ziyaretini sonlandırdı.
Tollu''İslamiyet Yeniliğe Karşı değildir''dedi.
Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, üç ayların başlangıcı ve Regaip kandili ile ilgili olarak bir mesaj yayımladı. Mübarek ay ve gecelerin tüm insanlık için bir fırsat olduğunu dile getiren Mükerrem Tollu, böylesi manevi günlerin önemine vurgu yaptı ve ekledi: “İslamiyet yenilik karşıtı değildir.”
Yayımladığı mesajda, bu ayların ve kandil gecelerinin önemine değinen Mükerrem Tollu, mensup olduğumuz dinin ve maneviyatın gereği olarak bu gün ve aylara sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. İnsanlık tarihi ile buluşan son kutsal dinin İslamiyet olduğunu belirten Tollu, yaptığı açıklamada İslamiyet’in temizlik, güzellik anlamına geldiğini ve bunun da insanlık için büyük bir olgu olduğunu söyledi. İslam dini içerisinde büyük bir yeri ve önemi olduğuna inanılan bu tür gün ve ayların, insanlık için değerlendirilmesi gereken büyük bir fırsat olduğunun altını çizen Tollu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İslam dini, hoş görü dinidir. Temizliği, iyiliği, güzelliği temsil eder. Adalet vurgusunun yapıldığı, iyi işlerin emredildiği, kötülük ve fenalıkları yasaklandığı bir hakikattir. İnsanoğlu salt bir düşünce ile nasıl bir dünya ister? Düşünsel olarak baktığımızda, hepimiz yaşanabilir, temiz, haksızlıkların olmadığı, her şeyin güzellikle yürüdüğü, insanların mutlu olduğu, hoş görünün egemen olduğu, kötülüklerin istenmediği ve kardeşlik dolu bir dünya isteriz. Elbette ki; bunlar için de çaba sarf etmemiz, gayret etmemiz lazım. Yüce dinimiz de, aynı şeyleri söylüyor. Yüce yaradan, dinimiz aracılığı ile bize yolumuzu gösteriyor. Bu yoldan yapılan sapmaların da olduğu yadsınamaz bir hakikat. Bu yüzden, mübarek üç aylar ve kandiller bizim için çok büyük önem arz etmektedir. Bu tür günler ve aylar, bağışlama günleridir. Yüce kitabımızda, Cenab-ı Hak, üç ayların ve günlerin bolluğunu, bereketini, önemini defalarca vurgulamıştır. Biz de, biz kullara bahşedilen bu nimetlerden layığı ile yararlanmalı; ibadetlerimizi yapmalıyız.”
Böylesi mübarek günlerin önemini, gelecek nesillere aktarabilmenin çok önemli olduğunu söyleyen Mükerrem Tollu, toplumun uzunca yıllardır, kültür kirliliğine maruz bırakıldığını, bunun sonucunda da bozulmaların başladığını ifade etti. Dış mihraklarca, kimliksiz, kültürsüz bir toplum hale getirilmek istendiğinin altını çizen Tollu, buna karşı en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü belirtti. Toplumsal olarak bu soğuk savaşa karşı gelebilmelerinin ancak, kültürel ve dini değerlere sahip çıkıp, çocuklara bunların doğru aktarabilme ile mümkün olacağını dile getiren Tollu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
“Dünyada hiçbir millet, toplum, birey ve eşya değişime karşı duramaz. Çağdaş bir değişimin gerekli olduğunu düşünüyorum. Fakat, değişimden burada asıl kastettiğimiz; özü bozmadan gelişmektir. İşte bu noktada sıkıntı yaşanıyor. Değişimi algılamada sorun yaşıyoruz. Değişimi yanlış yorumluyoruz. Burada değişim çağdaş olmalı, özden ayrılmamalı. Dünya üzerinde yürütülen psikolojik savaş neticesinde İslam dini ile terörizm aynı kefede gösterilmeye çalışılmaktadır. Yine aynı savaşın bir neticesi de, İslamiyet’in değişim, yenilik karşıtı olduğu güdüsü yerleştirilmek istenmektedir. İşte bu noktada bizler, İslamiyet’e mensup insanlar olarak, bunun böyle olmadığını duyurabilmemiz, anlatabilmemiz lazım. Bunun için de, ilk önce kendimizi ve çocuklarımızı doğru bilgi akışı ile dikkat etmemiz gerekir. Böylesi mübarek gün ve ayların önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Kalbin huşu ile dolması, dinlenmesi; ruhun manevi gıda ile dolması için, aklın samimi olabilmesi için bu tür günleri iyi değerlendirebilmeliyiz. Bu vesile ve duygularla, tüm İslam aleminin ve halkımızın mübarek üç aylarını ve Regaip kandillerini kutluyor; hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Yayımladığı mesajda, bu ayların ve kandil gecelerinin önemine değinen Mükerrem Tollu, mensup olduğumuz dinin ve maneviyatın gereği olarak bu gün ve aylara sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. İnsanlık tarihi ile buluşan son kutsal dinin İslamiyet olduğunu belirten Tollu, yaptığı açıklamada İslamiyet’in temizlik, güzellik anlamına geldiğini ve bunun da insanlık için büyük bir olgu olduğunu söyledi. İslam dini içerisinde büyük bir yeri ve önemi olduğuna inanılan bu tür gün ve ayların, insanlık için değerlendirilmesi gereken büyük bir fırsat olduğunun altını çizen Tollu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İslam dini, hoş görü dinidir. Temizliği, iyiliği, güzelliği temsil eder. Adalet vurgusunun yapıldığı, iyi işlerin emredildiği, kötülük ve fenalıkları yasaklandığı bir hakikattir. İnsanoğlu salt bir düşünce ile nasıl bir dünya ister? Düşünsel olarak baktığımızda, hepimiz yaşanabilir, temiz, haksızlıkların olmadığı, her şeyin güzellikle yürüdüğü, insanların mutlu olduğu, hoş görünün egemen olduğu, kötülüklerin istenmediği ve kardeşlik dolu bir dünya isteriz. Elbette ki; bunlar için de çaba sarf etmemiz, gayret etmemiz lazım. Yüce dinimiz de, aynı şeyleri söylüyor. Yüce yaradan, dinimiz aracılığı ile bize yolumuzu gösteriyor. Bu yoldan yapılan sapmaların da olduğu yadsınamaz bir hakikat. Bu yüzden, mübarek üç aylar ve kandiller bizim için çok büyük önem arz etmektedir. Bu tür günler ve aylar, bağışlama günleridir. Yüce kitabımızda, Cenab-ı Hak, üç ayların ve günlerin bolluğunu, bereketini, önemini defalarca vurgulamıştır. Biz de, biz kullara bahşedilen bu nimetlerden layığı ile yararlanmalı; ibadetlerimizi yapmalıyız.”
Böylesi mübarek günlerin önemini, gelecek nesillere aktarabilmenin çok önemli olduğunu söyleyen Mükerrem Tollu, toplumun uzunca yıllardır, kültür kirliliğine maruz bırakıldığını, bunun sonucunda da bozulmaların başladığını ifade etti. Dış mihraklarca, kimliksiz, kültürsüz bir toplum hale getirilmek istendiğinin altını çizen Tollu, buna karşı en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü belirtti. Toplumsal olarak bu soğuk savaşa karşı gelebilmelerinin ancak, kültürel ve dini değerlere sahip çıkıp, çocuklara bunların doğru aktarabilme ile mümkün olacağını dile getiren Tollu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
“Dünyada hiçbir millet, toplum, birey ve eşya değişime karşı duramaz. Çağdaş bir değişimin gerekli olduğunu düşünüyorum. Fakat, değişimden burada asıl kastettiğimiz; özü bozmadan gelişmektir. İşte bu noktada sıkıntı yaşanıyor. Değişimi algılamada sorun yaşıyoruz. Değişimi yanlış yorumluyoruz. Burada değişim çağdaş olmalı, özden ayrılmamalı. Dünya üzerinde yürütülen psikolojik savaş neticesinde İslam dini ile terörizm aynı kefede gösterilmeye çalışılmaktadır. Yine aynı savaşın bir neticesi de, İslamiyet’in değişim, yenilik karşıtı olduğu güdüsü yerleştirilmek istenmektedir. İşte bu noktada bizler, İslamiyet’e mensup insanlar olarak, bunun böyle olmadığını duyurabilmemiz, anlatabilmemiz lazım. Bunun için de, ilk önce kendimizi ve çocuklarımızı doğru bilgi akışı ile dikkat etmemiz gerekir. Böylesi mübarek gün ve ayların önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Kalbin huşu ile dolması, dinlenmesi; ruhun manevi gıda ile dolması için, aklın samimi olabilmesi için bu tür günleri iyi değerlendirebilmeliyiz. Bu vesile ve duygularla, tüm İslam aleminin ve halkımızın mübarek üç aylarını ve Regaip kandillerini kutluyor; hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Yanlış anlamaya Yedi sebep...
Mersin Yenişehir İlçe Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'ın çok güzel özlü sözleri var,işte bunlardan bir tanesi:Gösterdim !
Gördü anlamına gelmez...
Söyledim !
Duydu anlamına gelmez...
Duydu !
Doğru anladı anlamına gelmez...
Anladı !
Hak verdi anlamına gelmez...
Hak verdi !
İnandı anlamına gelmez...
İnandı !
Uyguladı anlamına gelmez...
Uyguladı !
Sürdürecek anlamına gelmez...
Eyüp Sabri Kartal
Gördü anlamına gelmez...
Söyledim !
Duydu anlamına gelmez...
Duydu !
Doğru anladı anlamına gelmez...
Anladı !
Hak verdi anlamına gelmez...
Hak verdi !
İnandı anlamına gelmez...
İnandı !
Uyguladı anlamına gelmez...
Uyguladı !
Sürdürecek anlamına gelmez...
Eyüp Sabri Kartal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
