Popüler Yayınlar

28 Aralık 2010 Salı

Arbel Fabrikasını Allah Korudu...

Geçtiğimiz günlerde,Dünya Markası Arbel’in tesislerinde meydana gelen istenmeyen yangın olayı,tüm halkımızda üzüntüye sebep oldu.Yılın on iki ayı vatandaşa hayır ve hasenatta bulunan,Yönetim Kurulu Mahmut Arslan’ın almış olduğu hayır duaları çok büyük faciayı önledi.Arbel camiasına geçmiş olsun,Allah kaza ve bela vermesin temennilerimi sunuyorum.
Mersin kentinin yıllardır;Sosyal,Kültürel,Aktüel ,Spor ve Sağlık faaliyetlerinde tüm gücünü seferber eden Arbel camiası ile ne kadar övünsek azdır sanırım.Yapmış oldukları yardımları Allah rızası için yapan ve hiçbir reklamasyona girmeden ve dar gelirlilerin gururlarını incitmeden gerçekleştiren Arslan ailesine tüm kalbimle teşekkür ederim.Mahmut,Hasan ve Hüseyin Kardeşiler göstermiş oldukları özveri neticesinde adeta içimizden biri olmuşlardır.Onlar şunu söylemişlerdir’’Büyüklük sadece Allaha mahsustur’’sanırım başka söze gerek yok.
Tüm dünyalıların ve İslam aleminin Yeni Yılını en içten dileklerimle kutlar,saygılar sunarım.

24 Aralık 2010 Cuma

Mersin'de Yeni Yılın Gözde Mekanı BEDY'S...


Sanat yaşamınında 40 yılı geride bırakan Bedii Şaraplı'nın mekanı en gözde mekanlar arasında.

23 Aralık 2010 Perşembe

Ulusal İhracatta Mersin'in Payı Giderek Artıyor.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) bünyesinde Mersin’in yıllık ihracatının değerlendirildiği ‘Mersin İhracatını İzleme ve Değerlendirme Toplantısı’ Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu başkanlığında gerçekleştirildi.

-AKİB, ÜLKEMİZİN İHRACATINA ÖNEMLİ BİR KATKI SAĞLIYOR-

Vali Hasan Basri Güzeloğlu toplantıda yaptığı açıklamada, tüm ihracatçıların ve buna bağlı birliklerin ülkenin gelişmesinin ve dış ticarete bağlı ivmesinin yükselmesinin hazırlayıcısı olduklarını belirterek, merkezi Mersin’de olan Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin de (AKİB) Türkiye ölçeğinde ihracatın gerçekleşmesinde çok önemli ve büyük bir katkı sağladığının da altını çizdi.

-8 MİLYAR DOLARA YAKIN BİR İHRACAT AKİB BÜNYESİNDE GERÇEKLEŞİYOR-

Türkiye’nin yerel anlamda ihracatına bağlı artışında AKİB’in büyük bir rolü olduğunu savunan Vali Güzeloğlu, yaklaşık 8 milyar dolara yaklaşan bir ihracatın AKİB bünyesinde gerçekleştirildiğini kaydetti.
İhracatın ülkenin gelişmesi ve kalkınmasının, büyüme hedeflerine ulaşmasının ve bu doğrultuda beklentileri karşılamasının en önemli ve temel alanı olduğunu ifade eden Güzeloğlu, “İhracatı dünyayla sadece ekonomik anlamda değil, sosyal alanda da iletişim, etkileşim ve hedeflerimizi elde etme noktasında çok önemli bir gelişim boyutu olarak da görmek zorundayız. Bu ilişkilerin güçlendirilmesi, karşılıklı olarak birbirlerini etkilediği gibi, aslında ülkemizi uluslar arası alanda giderek daha tanınan güçlenen ve önemi artan bir konuma ve duruma taşımaktadır” dedi.

-KURUMSAL ANLAMDA İHRACAT, ULUSLAR ARASI REKABET ORTAMINDA ÜRETİM YAPMAK DEMEKTİR-

Üretime dayalı ihracatın yurt içinde ve ekonomik dengelerde sağlayacağı katkıların başında istihdam geldiğini dile getiren Güzeloğlu, “Yenilikçilik, uluslar arası rekabetçilik, buna bağlı sürdürülebilirlik gibi temel kavramlarda da çok önemli bir yol gösterici ve yön gösterici bir özelliği vardır” dedi.

-TÜRKİYE OLARAK, 2023’TE 500 MİLYAR DOLARLIK BİR İHRACAT HEDEFLİYORUZ-

Kurumsal anlamda ihracatın uluslar arası rekabet ortamında üretim yapmak olduğunu öne süren Güzeloğlu, “Uluslar arası alanda rekabet içerisinde üretim yapmak, bir bütün olarak standartlarımızı bu boyuta taşımakla ilgili ve zorunludur. Ülkemizin çok büyük bir artış gösteren ihracat oranı ve toplamının Türkiye olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı olan 2023’te hedefi açık ve büyüktür. 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefini biz Türkiye olarak ve bu büyüklük içerisinde de kendi payımıza düşen boyutuyla AKİB olarak hedefliyoruz. Tabiî ki bu işin hazırlayıcısı, sağlayıcısı ve bu rakamı elde edecek ihracatın planlayıcısı ihracatçılarımızdır. Ama, biz devlet olarak bu ihracat hedefinin ve seferberliğinin amacına ulaşmasına, bu rakamın gerçekleşmesine, ülkemiz ve kentimize zenginlik ve refah olarak dönüşmesine en yüksek seviyede bir katkı sağlamak ve sunmak zorundayız” diye konuştu.
Yaklaşık 5 bin 600 üyesi olan AKİB’in ihracata dönük sorunlarda ve yaşanan sıkıntılarda karşılıklı işbirliği ve dayanışmasıyla bu sorunların en aza taşınmasına dönük çalışmaların olduğunu belirten Güzeloğlu, “İnanıyorum ki, AKİB’in ortaya koyduğu çok yüksek ve başarılı performans ülkemizin ihracattaki artışıyla ve başarısıyla doğru orantılı bir şekilde devam edecek, hedeflenen değerler ve şüphesiz yeni pazarlar bu beklentiyi giderek güçlenen bir şekilde karşılayacaktır” şeklinde konuştu.

-İHRACATÇILARIMIZ, ULAŞTIKLARI HER PAZARDA TÜRKİYE’NİN ÇOK ÖNEMLİ VE BAŞARILI TEMSİLCİLERİDİR-

Vali Güzeloğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Geçtiğimiz günlerde Mersin’de özellikle yeni pazarlar anlamında Güney Irak Maysan eyaletiyle Valiliğimiz tarafından yapılan iş geliştirme ve buna bağlı iş fırsatlarının değerlendirilmesi toplantısı; ticaret ve sanayi odası, AKİB dâhil olmak üzere kurumsal bir işbirliği ve desteğiyle gerçekleştirildi. Şunu gördük; bilinen Kuzey Irak ötesinde Irak’ın güney bölgesinde de çok büyük fırsatlar, ihracatımız açısından beklentiler ve imkânlar var. Çok yakın bir gelecekte de benim başkanlığımda kardeş şehir anlaşması için Maysan’a gidilecek, Sayın Maysan Valisinin yaptığı davete karşılık da, karşılıklı ticaret ve ihracata dönük çalışmalar imzalanacaktır. Bütün bunların hepsi ve daha ötesi aslında tek bir hedef, tek bir amaç içindir. Ülkemizin gelişmesi, güçlenmesi ve ihracata dayalı üretimin artışıyla istihdam ve benzeri temel yapısal sorunların çözülmesi ancak bu yolla mümkün olacaktır. AKİB’in ve AKİB’e bağlı ihracatçı birliklerimizin tüm üyelerinin sorunları bu anlamda bizim sorunumuzdur. Başarısını üstlendiğimiz ve gurur duyduğumuz bu süreçte katkı konulacak konular ve alanlarda bu yaklaşım ile inanıyorum ki, çok aza taşınacaktır. AKİB bünyesindeki ihracat gerçekleştiren ve bu ülkeye gerçekten büyük katkı veren ihracatçılarımızı bu büyük başarılarından dolayı tekrar kutluyorum, onların bizim temsilcimiz olduklarını, ulaştıkları her pazarda Türkiye’nin ve Türk Bayrağını dalgalandıran çok önemli ve başarılı temsilciler olduğunun altını çiziyor, hepsine başarıların devamını diliyorum.”

-HEDEFİMİZ, MERSİN İHRACATINI DAHA YÜKSEKLERE TAŞIMAKTIR-

AKİB Koordinatör Başkanı Alican Yamanyılmaz da, “Mersin’in tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, ancak modern kentleşme anlamında yeni bir kent olduğunu belirterek, “Kentimiz, özellikle Cumhuriyet döneminde gerçek potansiyelini ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sosyal yapısı ile farklılıkları zenginlik kabul eden oluşumu ile özel bir kenttir. Mersin değişen dengeler sonucunda ticaretin artmasıyla önem kazanmaya başlamış olup, 1940 yılında üç sektöre hizmet amacıyla kurulmuş olan AKİB, değişen günümüz şartlarında ekonominin büyümesiyle birlikte şu an bünyemizde 8 birlik ile ihracatçı birlikleri faaliyette bulunmaktadır. Bunlar, hayvansal mamüller, konfeksiyon, tekstil birliği, kimyevi maddeler, bakliyat, orman ürünleri ve metal ürünleri ile ilgili birliklerdir” dedi. Yamanyılmaz, AKİB’in Türkiye genelindeki ihracat payının 2007’de yüzde 3,9 iken, bugün itibariyle yüzde 7,5 civarında olduğunu, ihracat artışının da yüzde 65 ile 8 buçuk milyar dolarlara ulaştığının bilgisini vererek, “Hedefimiz Mersin ihracatını daha yükseklere taşımaktır” dedi.

Mersin Gazeteciler Cemiyetinden Açıklama..


K A M U O Y U N A

Son günlerde bazı gazetelerde “Birleşme” adı altında yayınlanan ve Mersin Gazeteciler Cemiyetini de ilgilendiren açıklamalarla ilgili olarak, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu konuyu görüşerek, değerlendirme yapmıştır.

Mersin Gazeteciler Cemiyeti üyesinden aldığı güç ve kurumsal yapısıyla ülkemizin uluslar arası etkinliği olan ve adından söz edilen saygın bir kurumlarından biridir… Yönetim kurulu başkanımız, Türkiye Gazeteciler Federasyonu genel başkan yardımcısı ve bölgemizdeki 22 ilin sorumlu yöneticisidir.

Mersin gazeteciler cemiyeti yönetim kurulu ve üyeleri, yıllardır her türlü sıkıntıya rağmen güçlü bir meslek örgütü oluşturabilmenin mücadelesini vermektedir.

Geride kalan yıllar da, mesleğimizin ilkelerinden taviz vermeden, Cemiyet içi demokrasiyi de işleterek, mesleğimizin ve ülkemizin sorunlarının çözümüne cemiyet olarak birlikte müdahil olmaya çalıştık
Mersin Gazeteciler Cemiyetinde Başkan kadar hem Yönetim hem de Üyeler söz ve karar sahibidir.

Her gün yeni katılımlarla büyüyen Cemiyetimiz de “Ben” yok “Biz” anlayışı egemendir. Yönetimimiz kararlarını “ Üyenin söz ve karar sahibi olma ilkesini ” hayata geçirerek alır. Tıpkı son günlerde bizlere yapılan “birleşme” teklifinde olduğu gibi…
Cemiyet başkanımızca ‘’Samimi’’ görülen birleşme teklifi, başkan olarak “Hayır” ya da “Evet” deme yetkisine sahip olduğu halde, bunu yapmamış hem yönetimimize hem de tek tek üyelerimize sorma sorumluluğu hissetmiştir.
Geçmiş birleşmelerdeki başarısızlık, (Her birleşmeden sonra yeniden ayrılma) Cemiyet üyelerimiz ve Yönetimimiz tarafından dikkate alınarak, Yöneticilerin birliği yerine Üyelerin tabanda birliğinin sağlanmasının doğru olacağı kanaatine varılmıştır...

Mersin Gazeteciler Cemiyeti, Mersinli Gazetecilerin yüzde 95’inin üye olduğu ana yapıdır. Birleşme talebinde bulunan değerli arkadaşlarımızı Derneklerini kapatarak, Mersin Gazeteciler Cemiyetinde pazarlıksız birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Gelecekte, kentin, gazeteciliğin sorunlarının aşıldığı zafer şarkılarını birlikte söylemek dileğiyle.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

MERSİN GAZETECİLER CEMİYETİ
YÖNETİM KURULU

21 Aralık 2010 Salı

Türkan Şallı''2011 yılı tüm ulusumuza kutlu olsun''dedi.

2011 yılının Ulusumuza birlik,beraberlik,Barış ve Sağlık setirmesini canı gönülden istediğini belirterek söze başlayan Mersin Güven Gazetesi Sahibi Türkan Şallı sözlerini şöyle sürdürdü''Bin yıldır bir arda yaşadığımız topraklarda bizleri ayrıştırmaya ve parçalamaya çalışanların bu hevesleri kursaklarında kalacaktır.Milli beraberlik ruhu içerisinde tek yürek,tek ses ve tek yumruk olarak fırsatçılara asla geçit vermeyeceğiz.Ulu Önder Atatürk'ün izinde nice yıllara diyorum''dedi.

16 Aralık 2010 Perşembe

Türkan Şallı''Silahlara Veda edelim''dedi.

Mersin Güven Gazetesi Sahibi Türkan Şallı yine kanayan bir yaraya daha neşter bastı.Şallı,ellerimiz kalem tutsun,silah tutmasın diyerek söze bütün içtenliği ile başladı.Adetlerimizdendir diyerek bazı köy düğünlerinde ve kırsal bölgelerde eline silah alan havaya rastgele ateş ediyor.Bilinç dışı ve dikkatsizce açılan ateş sonucunda insanlarımız yok yere canlarından oluyorlar.Yine milli maçlar ve futbol müsabakalrından sonra konvoydan açılan maganda kurşunu neticesinde evlerinin balkonlarında veya dışarda olan insanlarımız çoluk ve çocuk demeden yaşamlarını yitiriyorlar.Son çıkan kanunların artırılmasını ve güvenlik kuvvetleri dışında silalanmanın kaldırılmasını vatandaşlarımız adına istiyorum dedi.

11 Aralık 2010 Cumartesi

LİNENS Çalışanlarına “Müşteri Hizmetlerinde Mükemmelliği” anlattı.

Satış ve Yönetim Danışmanı İlhan Ürkmez, Mersin Linens Bayii çalışanlarına Sultaşa Otelde seminer verdi. Ürkmez, “Tek bir patron vardır: Müşteri. O, yalnızca cebindeki parayı bir başka yerde harcayarak, Genel Müdürden kapıdaki görevliye kadar herkesi işten atabilir.” dedi.

Türkiye`nin satış, satış yönetimi, pazarlama, yönetim ve kişisel gelişim konularında en fazla kitap yazan ve kitapları en çok satan Satış ve Yönetim Danışmanı İlhan Ürkmez, Mersin Linens Bayii çalışanlarına “Müşteriye Vaybe..!” dedirten hizmetin özelliklerini anlattı.

Günümüzde artık müşterinin yaşadığı “deneyim”in önemli olduğunu belirten ve müşterinin karar vermesinde deneyimin çok etkili olduğunu ifade eden İlhan Ürkmez, gelecekte ürünler değil, “deneyimler” iş hayatına yön verecek ve deneyimler ürünlere dönüşecek. Müşterinin yaşadığı her bir “deneyim”, “ürün” haline gelecek. İnsanlar artık kendilerini mutlu eden ve ihtiyaçlarını anlayan şirketlerle çalışmak istiyorlar. Bu sebeple, ürününüzü / hizmetinizi ve satış tarzınızı farklılaştırmalısınız ve müşteriye “Vay be..!” dedirtecek deneyimler sunmalısınız. Olumlu ve iyi duygular, satışı başlatır, sürdürür ve sonuçlandırır. İşte bu sebeple; bir satış sürecinde müşterinin yaşadığı duygular önemlidir ve deneyim her şeydir. Duygular müziğin notaları, deneyim ise bu notaların oluşturduğu müziktir, dedi.

Linens Mağaza sahibi ve Genel Müdürü Özkan Demir ve Mağaza Müdürü Özlem Demir ise müşteriyi memnun edecek kaliteli hizmetin verilebilmesi ve müşteri odaklı iş yapılabilmesi için eğitim almanın önemine değinerek, personele yönelik bu tür eğitimlerin devam edeceğini ifade ettiler.

28 Kasım 2010 Pazar

Türkan Şallı’’Yaklaşan Genel Seçimlerde Kadın adayların sayısı artırılsın’’dedi.

Mersin Güven Gazetesi sahibi Gazeteci-Yazar Türkan Şallı yine önemli bir konuya parmak basarak,kısa ve önemli açıklamalarda bulundu.Mersin’in sevilen ve sayılan isimlerinden Türkan Şallı,aktif ve dikkat çekici çalışmaları ile kamuoyu tarafından oldukça seviliyor.Halktan ve hakdan yana olduğunu her fırsatta yana olduğunu belirten Şallı sözlerini şöyle sürdürdü’’Bilindiği üzere kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını Ulu Önder Atatürk vermiştir.Bu vesileyle benimde yaşadığım kent olan Akdeniz’in incisi Mersin’den Türkiye’nin ilk kdın Belediye Başkanı Merhum Müfide İlhan seçilmiştir. O dönemde kadın vekillerimizde meclis çatısı etrafında yerlerini almışlardır.Yıllara baktığımızda üzülerek ifade ediyorum ki maalesef bugün kadının adı yoktur.İktidar Partisine ve Muhalefet Partilerine sesleniyorum.Kadın adayların sayısını artıralım lütfen.Bu sütunlardan sesleniyorum siz değerli kadınlarımıza MEDENİ CESARETİNİZİ TOPLAYIN,SİZLER GELECEĞE YÖN VERECEKSİNİZ’’diyerek sözlerini noktaladı.
Umarız Türkan Şallı’nın seslenişi gerçekleşir…

25 Kasım 2010 Perşembe

Türkan Şallı''Kadınlarımıza Şiddete Hayır''dedi.

Mersin Güven Gazetesi İmtiyaz Sahibi Gazeteci-Yazar Türkan Şallı;Ülkemizin bazı kırsal bölgelerinde kadının şiddete maruz kaldığını beyan ederek''Kadına Şiddete Hayır''diyorum dedi.
Kadın Hakları ve İnsan hakları savunuculuğun Mersin'deki önder isimlerinden Gazeteci-Yazar Türkan Şallı,yaptığı kısa özel açıklamalarda şunları söyledi''Eskiye göre kadınlarımız biraz daha iyi bir yerdeler.Çünkü hükümet yetkililerimiz ve yerel yönetimlerimiz bu konuda son yıllarda hassas bir çalışma başlatmışlardır.Özellikle eğitimsizlik ve bilinçsizlikten ayrıca ekonomik kazanımların çok az olmasından dolayı istenmeyen olaylar yaşanmaktadır.Ulu Önder Atatürk,dünya lideri olarak bu konuyu çok iyi kavrayarak altını çizmiştir.Yetkililerimizin özellikle tüm yurtta daha da önem vermelerini bekliyoruz.Güçlü Türkiye,Güçlü Kadın,Herşey Türkiye için''dedi.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Herkesin Bir Çağlayanı Vardır.Ya Sizin..!

“Ne aradığını bilmeyen, ne bulduğunu anlayamaz”

İlhan Ürkmez
Yazar, Eğitim Uzmanı ve Danışman
www.ilhanurkmez.com
ilhanurkmez@yahoo.com

Hayatın anlamı üzerinde düşünüyordu uzun süredir. Amaçlarını, değerlerini kaybedeli çok zaman olmuştu. Başarının öyle uzağında hissediyordu ki kendisini, hayallerini bile kapatmıştı arzularına. Günü yaşıyordu sadece. İnsanlardan kaçmaya başlamıştı, çünkü giderek çok sıradan biri olduğunu hissediyordu. Yaşamak, sadece yaşamak, yalnızca nefes alıp vererek geçen koskoca bir ömür…

Kendini nehrin kıyısına atmış bunları düşünüyordu. İki metrelik bir çağlayanın yanında gözleri daldı bir an. Nehirde akan gür mavi sular, çağlayandan aşağıya beyaz köpükler halinde hızla dökülüyordu. Dışarıdan bakıldığında nehrin görüntüsü dinlendirici olsa da, akıntı çok kuvvetli idi.

Birden çok şaşırtıcı birşey oldu. Çağlayanın döküldüğü yerden bir balık sudan fırlayıp çağlayanı aşarak nehrin üst kısmına düşüp gözden kayboldu. Peşinden pek çok balığın sıçrayışını izledi şaşkın bakışlarla.

Eve döndüğünde hala kendine gelememişti. Balığın adını araştırdığında, “ sombalığı “ olduğunu öğrendi. Yüzlerce mil akıntıya karşın büyük bir dirençle hiç yılmadan yüzen, yavrularını yumurtlamak üzere büyük nehrin doğduğu yöne doğru katettiği yolda üç metrelik çağlayanları bile sudan sıçrayarak aşan sombalığı, onu çok farklı düşüncelere sürükledi birdenbire. Kendisini akıntı ile nehirde yüzlerce mil sürüklenen bir balık olarak görmeye başladı. Üstelik nehrin içinde yaşayan bir canlı olarak, nehrin üzerinde bir başka yaşam olduğunu da idrak edemiyordu.

O andan itibaren kendi çağlayanlarını düşünmeye başladı. Atladığı her çağlayanı, yükselişini, geleceğini gördü hayalinde.

Aynı anda pekçok farklı yönde akıntıya sahip nehirlerde yaşıyoruz. Nehre düşmüş bir yaprak parçası gibi sürüklenmeye bırakıyoruz kendimizi çoğu kez. Nehir, güçlü akıntısıyla yatağını aşındırdığı gibi, zaman da birşeyler alıp gidiyor hayatımızdan sürekli. İdeallerimizin, amaçlarımızın, hayallerimizin bilincinde olduğumuz vakit güçlü akıntılara karşı koyabiliriz. Ne uğurda yaşadığımızı bilmek, kendi çağlayanlarımızı bulmak zorundayız. Ne aradığını bilmeyen, ne bulduğunu anlayamaz çünkü...Ancak o zaman hayallerimizdeki dünya, gerçek geleceğimizde şekil bulacaktır.

Herkesin bir çağlayanı vardır. Ya sizin ..!

Hayatı yapanda, bozan da sizin sahip olduğunuz zihin yapınızdır. Bir işi başarmaya olan yeterlilik inancın yüksekse olaylara güvenle yaklaşırsın, düşükse, çözümden daha çok probleme odaklanırsın.

Her iki durumda da farkında olarak yada olmayarak sen kendi hayatını ya yaparsın yada bozarsın. Bu iki sonuçtan hangisinin gerçekleştiğini ise ancak yaptıktan sonra veya bozduktan sonra anlarsın.

W.Sheksper`den her okuduğumda beni sarsan çarpıcı bir alıntı ile yazımı bitirmek isterim.

“İnsanların çoğu,
kaybetmekten korktuğu için sevilmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, rededilmekten korktuğu için.
Yaşamaktan korkuyor, dünyaya gelişinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”


Not:
Sombalığı: Salmoniformes takımı üyesidir. Dirençleri ve hedeflerine ulaşma dürtüleri olağanüstüdür. Bazen yüksekliği üç metreyi aşan çağlayanları sıçrayıp aşmak zorunda kalabilirler, ama yeni kuşağı oluşturmak için şaşmaz bir doğrulukta yumurtadan çıktıkları yere ulaşırlar. ( AnaBritannica Cilt 19, s.15-16

14 Kasım 2010 Pazar

MTOSB, YENİ BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNE GİRİYOR…

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde şu anda süren ve 2011 yılında gerçekleştirilecek olan genişleme çalışmaları ile karar altına aldıkları projeleri, MTOSB Bölge Müdürlüğü toplantı salonunda basın mensuplarıyla paylaştı.
Vali Hasan Basri Güzeloğlu, MTOSB Yönetim kurulu başkanı Sabri Tekli ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında, sanayi üretiminin ve üretime dayalı büyümenin Mersin’deki merkezinin MTOSB olduğunu belirterek, MTOSB’nin aynı zamanda Mersin gelişiminde gözle görülür ve hissedilir bir olumlu değişmenin de merkezi olduğunu ifade etti.
MTOSB’nin il ve ülke adına önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu anlatan Vali Güzeloğlu, “Mersin’deki kapasite artışını, buna bağlı üretime dayalı talep ve tahsis artışını da aynı zamanda paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sıklıkla ifade ediyor ve inanarak vurguluyoruz ki, Mersin bu alt yapısını, sanayideki üretim boyutunu çok daha ileri düzeye götürmenin, buna dönük değerlerini uluslar arası alanda hissedilebilir bir büyüme sürecine konu etmenin içindedir. Başlayan süreç heyecan verici bir şekilde sürmekte ve hepimiz adına olumlu değişiklikleri kentimizde buluşturmaktadır” dedi.
MTOSB’nin birinci genişleme sahasının çevre düzenlemesinden altyapısına ve buna dönük sosyal projeleriyle diğer tüm boyutlarına kadar 156 parselden oluştuğunu söyleyen Güzeloğlu, bu 156 parselde 136 iş yeri ve üretim biriminin bulunduğunu ifade etti. Bu 136 iş yerinde ise 6 bin doğrudan istihdam sağlandığını ve 2011 yılı sonu itibariyle de, bir önceki yıla göre yüzde 40 artışla 250 milyon dolarlık doğrudan ihracat rakamlarına ulaşmak noktasında olduklarını anlatan Güzeloğlu, “Bugün geldiğimiz nokta ve veriler bu büyük hedefin gerçekleştirildiğini çok açık bir şekilde göstermektedir. Biz dolaylı olarak bu bölgenin birinci etapta sağladığı istihdamı ve katma değeri de kattığımız zaman bu rakamlar çok daha öteye ulaşacaktır” dedi.
Öte yandan, 2011 yılında ihracattaki bu reel artış, aynı zamanda bunun temel belirleyicisi olan enerji kullanımında da doğru orantılı gerçekleştirilmiş bir durumda olduğunu kaydeden Güzeloğlu, gerek elektrik gerekse doğalgaz kullanımında yüzde 45 ile 50 arasında bir artışla bu yılı tamamlayacaklarını ifade etti.
Bu bağlamda kabına sığamayan ve potansiyeli ile çok hızlı bir büyüme eğilimi ve gerçeği olan Mersin’de, ikinci bir genişleme sahasının geliştirildiğini hatırlatan Güzeloğlu, bu bölgenin mevcut birinci bölgeye entegre edilerek Mersin-Tarsus sanayi üretiminin devamında bir alan olarak belirlendiğini dile getirdi. İkinci genişleme bölgesinde toplam 47 parselin olduğunun bilgisini veren Güzeloğlu, “Bu 47 parselimizin şu anda 38 parseli tahsis edilmiş, birçoğunda yatırım, planlama ve buna bağlı süreçler başlamış durumda. Kalan 9 parselimiz bizim yönetim ve müteşebbis heyetimizin kararı doğrultusunda şu anda tahsisi beklemektedir” dedi.
-LOJİSTİK İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NİN ÖNEMİ-
Çok büyük bir talep söz konusu olmasına rağmen kalan 9 parselin, Lojistik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ne sınır ve bütünleşik parsellerden oluştuğunu söyleyen Güzeloğlu, ikinci genişleme bölgesinin hemen devamında önce hukuki ve tüzel kişiliğini tamamlayacakları Lojistik İhtisas Organize Sanayi Bölge’sinin yer aldığını söyledi.
Bu alanla bütünleşik 9 parselin şimdilik beklettiklerini belirten Güzeloğlu, lojistik bölgenin faaliyete geçmesiyle birlikte oraya da hizmet verebilecek orayla entegre edilecek taleplerin karşılanması için böyle bir karar aldıklarını söyledi.
-YATIRIMLARI MERSİN İLE BULUŞTURMAK ADINA TÜM KAPASİTEMİZİ KULLANACAĞIZ-
İkinci genişleme bölgesinde 47 parselin üstünde bir talep olduğu gibi lojistik organize sanayi bölgesinde ayırdığımız parsel toplamının da en az üç katını aşan bir talebin şu an da reel olarak gündemde olduğunu sözlerine ekleyen Güzeloğlu, “Hepsinin başvurusu ve talebi ulusal ve uluslar arası yatırımcıların istekleri bizim elimizde. Bu söylem sadece bir iyi niyet, bir güven verme ve moral verme değerlendirmesi değildir. Mersin kenti olarak reel ve gerçekçi değerlendirmelerle hep yolumuza ve geleceğimize bakıyoruz. O yüzden bu büyük talebi karşılama adına yaklaşık 3 aydır bu bulunduğumuz salonda ve değişik ortamlarda uzun soluklu buluşmalarda yeni üretim alanlarının belirlenmesine dönük çok büyük bir çaba ve arayış içerisindeyiz. Öncelikli ödevimizin ve görevimizin bu olduğunu düşünüyoruz. Sanayici ve üretimin önünü açmak ve yatırımları Mersin’de buluşturmak adına tüm kapasitemizi kullanma noktasında ve kararlılığındayız. Bu doğrultuda, birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerimize yakın ve bütünleşik alanlardan 450 hektarlık bir alanın organize sanayi yeni gelişme alanları olarak planlamasını ve çalışmasını başlattık. 450 hektarlık bu alanın mevcut birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerimizle bütünleşmesi, buralarının da sanayi üretimine konu edilmesi noktasında Sanayi Bakanlığı ve diğer tüm kurum ve kuruluşlarımızla çalışmalar çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Söz konusu işlemleri, kent ve ülke olarak bürokratik işleyişin dışında çok kısa sürede sonuca dönüştürmek mecburiyetindeyiz. Büyük bir talebin karşılanmasında da bunun bir zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.
Bu çerçevede genişleme alanlarına dönük çalışmaların 2011’in ilk yarısı içinde tamamlanmasını, ikinci yarısında da tahsis işlemlerine başlamayı planladıklarını kaydeden Güzeloğlu, şu an da hiç bir gecikmenin olmadığını ve gelişmelerin olumlu ve kendileri içinde heyecan verici bir şekilde devam ettiğini anlattı.
Bu çerçevede lojistik bölgenin demiryolu ile buluşması, demiryolu ile entegre edilmiş bir lojistik ihtisas organize sanayi bölgesi olma noktasında Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü ve Adana Başmüdürlüğü ile çalışmaların sürdüğünü ifade eden Güzeloğlu, “Lojistik bölgenin bir bütün olarak müteşebbis ve kurucu heyetle gerek alan ölçeğinde gerekse de tahsis sürecinde ulusal ve uluslararası bütün yatırımcılara tanıtımı, prezantasyonu ve yatırım taleplerinin karşılanmasında kente ve ülkeye en fazla istihdam, en fazla katma değer ve en fazla gelir yaratan tercihlere öncelik verileceğini de paylaşmak istiyorum. Yereli de koruyan ama uluslar arası açılımları da bu işin içinde olmazsa olmaz olarak gören bir anlayış içerisindeyiz” diye konuştu.
-LOJİSTİK KÖY, TIRMIL YÜK İSTASYONU VE ÇUKUROVA HAVAALANI BU BÜTÜNLEŞİK YAPIDA OLMAZSA OLMAZLARIMIZDIR-
Entegre edilmiş diğer projeler olan Devlet demiryollarının Yenice’de kuracağı lojistik köyü, Tırmıl yük istasyonu ve Çukurova Bölgesel Havaalanı da lojistik bölgenin kara yoluyla ve demir yoluyla entegre edilmesini de olmazsa olmaz olarak gördüklerini ifade eden Güzeloğlu, “Hali hazırda Mersin limanına yük ve buna bağlı transferler gerek karayolu açısından gerekse demiryolu açısından bazı zorlukları içermekte. Gerek kent trafiği açısından gerekse yük transferi açısından bunu en kolay ve en ideal bir noktaya taşımak, gerek kullanıcılar açısından gerekse de hizmet sunucular açısından en kolay erişilebilir bir altyapı yaratmak adına bu çerçevede bir bütünlük olarak projeyi entegre etmeyi planlıyoruz” dedi.
-MTOSB DEVLET KREDİSİ KULLANMAYAN, KENDİ KAYNAKLARIYLA YATIRIMLARINI YAPAN ÖRNEK BİR OSB’DİR-
İkinci genişleme bölgesinde altyapı ihalesini gerçekleştirdiklerini ifade eden Güzeloğlu, kararlılıkla ve çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilen ihalenin değerinin 5 milyon 900 bin TL olduğunu söyledi. Altyapı ihalesi ile kastedilenin, o alanda sanayicilere tahsis edilen ve 38 yatırımcının yatırımını yapacağı kanalizasyon, atık, elektrifikasyon, yol ve doğalgaz çalışmalarını içerdiğini söyleyen Güzeloğlu, “2005 yılından beri müteşebbis heyetin o alandaki kamulaştırmalarının değeri de 9 milyon 770 bin TL’dir. MTOSB devlet kredisi kullanmayan, kendi kaynaklarıyla bu ihaleleri ve yatırımları yapan bir OSB’dir. Kendini yönetme, yatırımlarını gerçekleştirebilme ve kaynak üretme potansiyelini ve zenginliğini göstermektedir. Bu yüzden, ihalelerde olsun, planlamalarda olsun, karar verme süreçlerinde olsun son derece hızlı, efektif ve verimli çalışan bir performans içerisindeyiz. Mersin bütünselliği içerisinde tam bir işbirliği ve güçbirliği bu bağlamda kendini hissettirmektedir” şeklinde konuştu.
İkinci genişleme bölgesinde kanalizasyon hattı olarak 12 bin 320 metre, yağmur suyu hattı olarak 10 bin 760 metre, içme suyu hattı olarak 14 bin 650 metre, doğalgaz hattı olarak 16 bin 600 metre, elektrik hattı olarak da 68 bin 300 metre olmak üzere çalışmaların sürdüğünü kaydeden Güzeloğlu, yaklaşık 15 bin metre küp de yol metrajı harfiyat çalışmasının olduğunu da sözlerine ekledi.
-YATIRIMCILARIN GELMESİ İÇİN KOLAYLAŞTIRICI BÜTÜN AÇILIMLARI YAPIYORUZ-
Yaptıkları toplantılar sonucunda yatımcıların gelmesinde kolaylaştırıcı bütün açılımları yapma kararlarını aldıkları, bu kapsamda da harfiyatının tahattünü aldıklarını ve hafriyat maliyetini kendilerini üstlendiklerini ifade etti. Güzeloğlu, yeni yönetim anlayışının ve bakış açısının bunu gerektirdiğini dile savundu.
-MTOSB HİZMET BİNASI DA DEĞİŞİYOR-
2011 yılı içerisinde MTOSB hizmet binasını da bir sanayi ve üretiminin gerçekleştireceği bir merkez haline getireceklerini ifade eden Güzeloğlu, yerli ve yabancı yatırımcıların birebir görüşüleceği toplantı ofisleri, 50 kişilik bir basın merkezi, yönetim ve müteşebbis heyet toplantı salonları, daimi ve sürekli sergi ortamları ve buna bağlı sunum ortamları ile kendisine ait bir makam odasının da bu projenin içerisinde bulunduğunu kaydetti.
Bunun yanında sosyal projelerinde olduğunu ifade eden Güzeloğlu, kobi destekleri ve Teknopark ölçeğindeki destekler ile yatırımcıları bilgilendirici çalışmaları da başlatacaklarını söyledi. Güzeloğlu, İşadamlarını dönük mesleki yabancı dil kursları, çalışan işçilerimizin çocuklarına dönük sosyal projeler ve başarılı olan çocuklara verilecek eğitim ve yetenek bursları, spor ve kültür organizasyonlarının söz konusu projeler içinde olduğunu belirtti.
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Vali Güzeloğlu, daha sonra hizmet binasını gezerek, basın mensuplarına binanın yeni dönemde söz konusu merkezlerle beraber nasıl bir görünüme sahip olacağını anlattı.
Daha sonra beraberindekiler ile ikinci genişleme bölgesine geçen Güzeloğlu, sürdürülen alt yapı harfiyat çalışmalarını yerinde inceledi. Daha sonra bölge çevresinde bulunan Bahçeli köyünün kahvesine geçen Güzeloğlu, burada köy muhtarı ve vatandaşlara yeni bölgenin köyün gençlerine yaratacağı iş istihdamını anlattı.