Popüler Yayınlar

29 Aralık 2011 Perşembe

Dolar mı Hastalandı?


nevzatlaleli@gmail.com
Bir gazete manşet atmış. “Dolar’ın ateşi düşmüyor” diye…
Hemen heyecanlandım. Acaba bizim dolara ne olmuştur? Sordum soruşturdum. Öyle ya bütün işlerimizde onu baz (esas) alıyoruz. Alış verişimiz de o, ticaretimiz de o, ithalat ve ihracatımız o… velhasıl her işimizde, her hesabımızda onu kullanıyoruz.
Aman, Allah vermesin (!) hastalanır filan da sonra biz ne yaparız, dolarsız?
Sonra iş anlaşıldı da biraz yüreğime su serpildi.
Meğer son aylarda dolar, durmadan yükseliyormuş… Son günlerde ise 1,90 ve neredeyse 2 TL. ye dayanmışmış.
Ekonomistlerimiz beklemişler… Devlet adamlarımız beklemişler… Dolarla alış veriş yapanlar beklemişler. “Acaba dolar tekrar düşer mi” diye. Ama doların fiyatı bir türlü düşmüyormuş. Gazete de onu haber yapmış ve “Doların ateşi düşmüyor” diye manşet atmış.

Resim; bir müddet önce 1 Tl ödeyerek sahip olunan malın, aradan bir zaman geçince ne kadar fazla ödeme yaparak aynı mala sahip olunacağını göstermektedir.

EKRAN BAŞKA GERÇEK BAŞKA
Şaka bir tarafa… Bunlar kendilerini akıllı, milleti ahmak mı zannediyorlar?
Önce şu yapılan “Ali Cengiz oyununu…” biraz açıklayalım.
TV haberlerinde, gazetelerde ikide bir önümüze, “Doların fiyatı yükseldi. Altının fiyatı yükseldi veya EURO’nun fiyatı yükseldi…” diye haber sunarlar.
Okuyucularım şunu iyi bilmelidirler ki aslında ne doların fiyatı yükselmekte, ne altının ve nede Euro’nun… Onların fiyatları sabit olarak yerlerinde durmaktadır.
Bu sözüme ispat isteyenler ABD’de yaşayan arkadaşlarına, Avrupa’da bulunan memleketlilerine bir telefon açarak sorabilirler.
Mesela ABD’de vitrinlerde teşhir edilen bir malın fiyatı (diyelim ki) 10 dolar olarak etiket konmuş ise, (bizde doların yükselmeye başladığı tarih 2010 yılının ikinci yarısı olsun) o günden bu yana bu malın etiketi değişmemekte 10 dolar aynen durmaktadır.
Belki bir yıl içinde fiyatın 9 veya 8 dolara düşmesi de muhtemeldir. Çünkü gelişen teknolojide birim zamanda artan üretim, maliyeti düşürür. Maliyet düşüklüğü ise o malın satış fiyatına yansır.
Peki, bir yıl gibi bir zamanda ABD’de ve Avrupa’da doların, euro’nun, fiyatlarında yükselme olmuyor da, bizim ülkemizde niçin doların ve euro’nun fiyatı tavan yapıyor? Tabii bu arada altının fiyatı da… Ve biz bunların arkasından yetişemiyoruz?
Bunun tek izahı var. O da, Türk parasının değeri durmadan düşüyor. Paramızın alım gücü düştüğü için, dün bir dolara 1.20 Tl öderken bugün aynı dolara 1.90 TL ödüyoruz. Dün “çeyrek altını” 70 TL’ye alırken, bu gün aynı çeyrek altını alabilmek için 1.70 TL ödemeye mecbur oluyoruz.
Gazeteler ve Tv’ler niçin olayı, “Türk lirası değer kaybediyor…” şeklinde vermiyorlar da “Dolar yükseliyor” şeklinde veriyorlar? Sorusuna gelince;
Çünkü bu soygun düzeninde, bir müddetten beri narkozla uyutulmuş vatandaşın uyanmaması lazım. Böylece bu tufeylilerin gelirlerine gelir, rantlarına rant eklenmiş olsun.
Eğer bu arkasında bazı mahfillerin bulunduğu medya, her gerçeği açıklarsa vatandaş; “Durun bakalım. Bizi nereye götürüyorsunuz?” diye uyanacak ve bu yanlış uygulamayı yapanlardan hesap soracaktır. İşte bunun için bunlar, sol kulaklarını, sağ elleriyle göstermeye çalışıyorlar.
YA ENFLASYON HESAPLARI
Yıllık enflasyon rakamları da aynı çarpık anlayışın ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. “Efendim… Yıllık enflasyon rakamları TÜFE (Tüketici Fiyatları endeksi) ve TEFE (Toptan eşya fiyatları endeksi) olarak hesaplanmaktadır. Bunlar bu sene resmi rakamlara göre ortalama yüzde 9 civarındadır.
Azizi okuyucularım… Ne diyorsunuz? Doğru mu, bu rakam?
Bilmeliyiz ki, kesinlikle bu rakam doğru değildir.
Enflasyon nedir? dersek, “Enflasyon, mal fiyatlarının yükselişi ve para değerinin azalışıdır. Bu her iki değer, enflasyonist bir ortamda zamanla gittikçe birbirinden uzaklaşırlar.
Enflasyon hesaplamaları içerinde ki kalemlere baktığımızda vatandaşın her zaman kullanmadığı mal ve hizmetler vardır da, Türk parasının değeri kaybı yer almamaktadır.
Yukarıda verdiğimiz örneklerden de görülecektir ki Türk parasının değer kaybı enflasyonun en önemli kalemi olması gerekir. Çünkü vatandaşımız evine ne alsa Türk parasıyla alıyor ve Tl ile ihtiyaçlarını gideriyor. Böylece de dün daha az lira ödeyerek sahip olduğu mala, bu gün daha çok para ödeyerek sahip olmaya mecbur kalmaktadır.
Enflasyonu doğuran en önemli etken ise ekonomi içinde “Bir çığ gibi…” gittikçe büyüyen faizdir. Bu bir cümle ile açıklamamız gerekirse;
Enflasyonist bir ekonomik ortamda “Üretici, üretemez. Tüketici tüketemez.” Çünkü üreticini ve tüketicin sırtında birer kambur vardır. Buna faiz kamburu denir. Üretirken de tüketirken de faizcinin faizini ona ödemeden, hiçbir işlem yapılamaz.

27 Aralık 2011 Salı

Üçüncü Kuşak Arbel Yöneticisi Mahmut Arslan; Gelecek Vaad Ediyor…


Dünya devi, Mersin markası ‘’Arbel’’ Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan’ın kardeşi ile aynı adı taşıyan Üniversiteli oğlu Mahmut Arslan;Ailenin üçüncü kuşak ferdi olarak gelecek vaad ediyor.
Çalışma yaşamını çocukluğundan bu yana takip ederek babası Hasan Arslan’ın en iyi arkadaşı olarak almış olduğu bilgiler ve tecrübelerin ışığında birinci kuşak yani bugünün sağlam temellerini 1960’lı yıllarda atan dede İbrahim Arslan’ın yolundan giderek çıtayı daha da yükseklere taşıyacağından emin.
Baba Hasan Arslan ve en iyi arkadaşı (Hasan Arslan’ın deyimiyle oğlu)Mahmut Arslan;Milliyet.blog yazarı Ahmet Metin Türkoğlu’nun objektifine poz verdiler.

24 Aralık 2011 Cumartesi

Arbel Grubu’na 2 ödül...



İSO’nun 43 yıldır sürdürdüğü bin büyük sanayi kuruluşu çalışmasında sıralamaya giren Mersinli şirketlere MTB tarafından ödül verildi. Gecede Arbel Grubu, 2 şirketiyle ödül aldı


Mersin’den 8 şirketin listeye girdiği araştırmada Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin’de de gıda sektörü öne çıktı. Listeye giren 8 şirketin 5 tanesinin gıda sektöründen olduğunu ve Mersin Ticaret Borsası’nın (MTB) üyesi olduğunu ifade eden MTB Başkanı Abdullah Özdemir, “Gururla söylüyoruz. Bu firmalarımızın başarısı Mersin’in başarısıdır. Önümüzdeki yıllarda ilk bin içinde daha fazla Mersinli gireceğine yürekten inanıyoruz’ dedi.

İlk bin şirket araştırmasında Mersin’den listeye giren 8 şirketten 2’sini bünyesinde bulunduran Arbel Grubu’nun Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, “Mersin sanayi, ticaret kenti, limanı olan ve her türlü imkâna sahip olan bir yer. Yıllardır Türkiye’de büyükşehirler içinde yer alan Mersin’de ilk bine giren sınırlı sayıda firma var. Bir zamanlar en büyük firmaları barındıran Mersin’den şimdi ilk bine sadece 8 firma girebilmesi düşündürücü” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya mercimek dış ticaretinin yüzde 35’ini Arbel Grubu olarak karşıladıklarını ifade eden Arslan, “Arbel AŞ 50 yılı aşkın bir süredir, iç piyasada ve dünya piyasasında bakliyat hububat ve diğer gıda ürünlerinin başta gelen üreticisi ve ihracatçısı. Yurt dışında Kanada, Amerika, Avustralya, İngiltere, Çin ve Güney Afrika’da tesislerimiz bulunuyor. Kanada’nın bakliyat ihracatının yüzde 45’ini şirketimiz gerçekleştiriyor. Bu başarımızın altında Türkiye’de elde ettiğimiz bilgi ve deneyimler yatıyor. Mersin’deki şirketimiz bizim okulumuz. Yurt dışında çalışan personelimizin büyük bir bölümü Mersin’deki tesislerimizde eğitildi, deneyim kazandı” dedi.

Bölgesel kalkınmaya önem verdiklerini vurgulayan Arslan, Mersin’de bulunan 7 tesisleri ile istihdamdan vergiye, üretimden pazarlama ve satışa kadar bölge ekonomisine katkı sağlayan, yatırım, büyüme, istihdam ve ihracata dayalı faaliyetlere devam eden bir şirket olduklarının altını çizdi.

2007 yılında Arbella Makarna markasıyla tüketicilerle buluşan Durum Gıda’yı da bünyesinde bulunduran Arbel Grubu, kısa sürede 80’den fazla ülkeye makarna ihracatı yapma başarısı gösterdi. Markaları Arbella’nın 105 ülkede tescilli olduğunun altını çizen Hasan Arslan, “Markalarımız ve şirketlerimizle övünüyoruz. Arbel AŞ ilk 500 içinde yer alan Mersinli tek şirket. Durum Gıda Türkiye’nin en genç makarna üreticisi firması olmasına rağmen ikinci 500 içinde yer alarak gururumuz oldu” dedi. Mersin’deki şirketlerin bilgi ve deneyim konusunda oldukça iyi bir yerde olduklarını, bin büyük sanayi kuruluşu içinde daha fazla şirketin yer almayı hak ettiğini düşündüklerini ifade eden Arslan, “Önümüzdeki yıllarda açıklanacak ilk bin şirket araştırmalarında daha çok firmamızı göreceğimizi umuyoruz” dedi.

Ödül töreninde plaketleri veren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin’in elindeki avantajları kullanarak, kentin teker teker mevcut potansiyellerini harekete geçireceğini dile getirerek şirket yöneticilerini başarılarından dolayı tebrik etti.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Kayseri’nin en büyük alışveriş merkezi Forum Kayseri açıldı.




Forum Alışveriş Merkezleri ile Türkiye’deki alışveriş merkezi anlayışını değiştiren Multi Development Türkiye’nin Union Investment işbirliğiyle Türkiye’de hayata geçirdiği ikinci proje olan Forum Kayseri, 21 Aralık 2011 Çarşamba günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da katıldığı muhteşem bir törenle açıldı.

Televizyonların sevilen ismi Burcu Esmersoy’un sunuculuğunu üstlendiği açılış töreninde, Kayseri için özel olarak hazırlanan film gösterimi, ney dinletisi ve semazen gösterileriyle açılış renkli anlara sahne oldu.

Forum Kayseri Alışveriş Merkezi 200’den fazla markası ile Kayserililerin buluşma noktası olacak.


Multi Development Türkiye’nin Union Investment ile birlikte geliştirdiği 2. proje olan Forum Kayseri 21 Aralık’ta düzenlenen törenle kapılarını açtı. İnşasına 2008 yılında başlanan ve 1200 günde tamamlanan Forum Kayseri projesi tüm Kayserililer tarafından heyecanla bekleniyordu. Proje 250 milyon Euro’luk yatırım değeri, 150.000 metrekare inşaat alanı, 65.000 metrekare kiralanabilir alan, 2.000 araç kapasiteli otoparkı ve 200’den fazla markası ile Kayserililer ile buluştu.

Heyecanla beklenen projeye, muhteşem açılış töreni
Sunuculuğunu Burcu Esmersoy’un yaptığı açılış töreni Kayseri için özel hazırlanmış film ile başladı. Kayseri’nin Türkiye için önemini etkileyici bir dille anlatan filme kimi zaman eşlik eden neyzenler, semazenler ve bağlama üstadları, seyircilere adeta görsel bir şov yaşattı.

Multi Development Türkiye CEO’su Hulusi Belgü ve Union Investment Varlık Yönetimi ve Alışveriş Merkezlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Lars Richter’in konuşmaları ile devam eden tören sonunda açılış için kurdela kesmek yerine farklı bir uygulama gerçekeşti. Bir Türkiye haritası üzerine her biri Türkiye’deki Forum Alışveriş Merkezleri’ni temsil eden çarklar konuşmacılar tarafında yerleştirildi. Forum Kayseri’yi temsil eden en son çarkın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından harita üzerine yerleştirilmesi ile tüm çarklar dönmeye başladı ve Forum Kayseri’nin kapıları açıldı.

Kayserililerin yeni buluşma adresi Forum Kayseri
Forum Kayseri açılış töreninde konuşan Multi Development Türkiye CEO’su Hulusi Belgü, Forum Kayseri’de Migros, Koçtaş, Media Markt, Cinebonus, YKM, Boyner, C&A, LC Waikiki, FLO, Koton, Marks&Spencer gibi birçok ünlü markanın yanı sıra Media Markt, Deriden, Timberland, Starbucks, Bodyshop, Bilstore, C&A, Beymen Club, Home Store, Swarovski gibi en beğenilen birçok markayı da ilk kez Kayserililer ile buluşturacaklarını belirtti. Belgü ‘Forum Kayseri 200’den fazla mağazası, 26 kafe ve restoranı ile ev sahipliği yapacağı renkli etkinlikleri ile Kayserilileri için yeni bir buluşma noktası olacak’ dedi.

Union Investment Varlık Yönetimi ve Alışveriş Merkezlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Lars Richter ise Multi Development Türkiye ile Türkiye’de 2. projelerini hayata geçirdiklerini söyleyerek Forum Kayseri’nin hem iş ortakları hem de kendileri için çok önemli bir proje olduğunun altını çizdi. Forum Kayseri yatırımının kendileri için önemine değinen Lars Richter, ‘Multi Development Türkiye ile Kayserlilere böyle özel bir proje sunmanın mululuğunu yaşıyoruz’ dedi.

Forum Kayseri Kayserililerin eseri
Forum Kayseri projesinin başından itibaren Kayseri ve Kayserililer ile bir bağ kurduklarını söyleyen Hulusi Belgü; “Proje ilk aşamasından itibaren Kayserililerin istekleri ve tercihleri ile şekillendirildi. Proje aşamasında 3 alternatif konsept geliştirdik. Geliştirilen konseptler Kayserililerin beğenisine sunularak en çok oyu alan proje hayata geçirildi.

Forum Kayseri projemizin her aşamasını Kayserililer ile birlikte hazırlamayı tercih ettiğimiz gibi Kayserililerin onayına sunulan konseptleri de yine kendilerinin anlatmasını istedik. Bu fikir reklam kampanyamızı da şekillendirdi: Öncelikle Facebook üzerinden “Forum Kayseri Reklam Yıldızlarını Arıyor” yarışmasını başlattık. Forum Kayseri reklam yıldızı olmak üzere başvuru yapan kişilerle deneme çekimleri gerçekleştirildi. Ardından çekilen fotoğraflar için Kayseri Facebook sayfası üzerinden halk oylaması yapıldı ve en fazla oy alan 11 Kayserili Forum Kayseri’nin reklam yıldızı oldu. Bu şekilde Forum Kayseri’nin reklam yıldızlarını, halkın arasından, Kayserililerden seçmiş olduk. Reklam yıldızlarımız çekimler için İstanbul’a getirildi. İstanbul’daki çekimlerde hem keyifli bir projeye imza atıldı hem de katılımcılar İstanbul’u farklı bir deneyimle yaşama fırsatı yakaladı. Her şeyi Kayserililerin tercih ve beklentilerine göre organize etmeye çalışıyoruz.” dedi.

Reklam kampanyasının detaylarını anlatan Hulusi Belgü; Kayserililer ile birlikte hazırladıkları reklam kampanyasında Forum Kayseri’nin ziyaretçilerine sunduklarını yine Kayserililerin anlattığını söyledi. Belgü sözlerine şu şekilde devam etti: “Örneğin reklam kampanyamızda Kayserili kolayını bulur dedik. Çünkü Kayserilinin ihtiyacı olan her şey, Forum Kayseri’de bir arada ve yanı başındadır, kolayca ulaşır. Kayserili beklemez dedik. Çünkü dünyaca ünlü markaların tüm koleksiyonlarına dünyayla aynı anda Forum Kayseri’de ulaşabilme şansına sahiptir. Kayserili yaşamasını bilir dedik. Forum Kayseri de Kayserililere yıl boyunca devam eden konserler, en yeni filmler ve özel etkinliklerle dopdolu zaman geçirecekleri bir atmosfer sunar. İşte bu şekilde reklam kampanyamız ile Forum Kayseri’nin mağazaları, cafe ve restoranları, sineması, eğlence alanları ve düzenleyeceği etkinliklerle Kayserililerin keyif alarak yaşayacakları bir ortam sunacağını anlattık.”

Forum Kayseri Mimari özellikleriyle de Kayseri ile uyum içinde
Diğer Forum alışveriş merkezlerinde olduğu gibi Forum Kayseri de şehrin mimari kimliğini yansıtan özellikler taşıyor. Forum Kayseri, Kayseri’nin geleneksel yapısını modern mimari ile buluşturuyor. Tüm mimari tasarımlarının Multi Corporation’ın iş ortaklarından T&T Design tarafından yapıldığı Alışveriş Merkezi’nin, ana cephelerinde ve iç mekanlarında yerel Kayseri taşları kullanılırken, yine yerel mimariye özgü kemer ve kubbeler ile modern mağazaları geleneksel çarşı temasından bir araya getiren “Doors Mall” olarak isimlendirilen koridorlar da Alışveriş Merkezi’nin mimari yapısını zenginleştiriyor.

20 Aralık 2011 Salı

İŞYERİ AÇILIŞINDA MERSİN ŞAMPİYONLUĞA KOŞUYOR.






İşyeri açılışı sıralamasında ülkemiz genelinde 2’nci sırada yer alan Mersin’e bir yeni mağaza daha açıldı. Bünyesinde Mirage, Erdoğan Turgut ve Techdesign gibi önemli isimleri barındıran MODANS Marka Mobilyalar Mağazası,Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun katıldığı törenle hizmete girdi.

Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan mağazanın kurdele kesim töreni öncesinde konuşan Vali Güzeloğlu, Mersin’in her geçen gün daha iyiye ve daha güzele doğru yol aldığına vurgu yaparak, yaşanan gelişmelerin kent yöneticilerini mutlu ettiğini belirtti. Mersin’in bir dünya kenti olduğunu kaydeden Valimiz, “Mersin, birçok anlamdaki büyüklüğün, zenginliğin daha da ötesinde hedeflerin kentidir. Dolayısıyla, Mersin ilinin yöneticileri olarak her sektörü ve her birimi bu şekilde düşünmek ve bu şekilde hareket etmek zorundayız. Bu düşünce çerçevesinde kentimize değer katan MODANS, inanıyorum ki Mersin’in daha güzel bir geleceğe taşınmasında ve her kesimin Mersin’i daha iyi anlaması noktasında önemli bir rol oynayacaktır” dedi.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde heyet olarak bir dizi temas ve incelemelerde bulunulduğunu hatırlatan Valimiz, “Temaslarımızda Mersin’de üretimi yapılan her türlü ürünün o bölgeye ihraç edilebileceğini gördük. Mobilya gibi estetik, özellik ve titizlik gerektiren bir alanda marka olmuş 3 Türk firmasının Mersin’le buluşması ve bu açıdan çok önemlidir” ifadesini kullandı.

“Mersin’i Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’ya uzanan bir isim olarak düşünmeliyiz” diyen Valimiz, “Bizler Mersin’i yönetirken bu şekilde düşünüyoruz. Mersin’in geleceği sadece Mersin’le sınırlı değildir. İlimizin yer aldığı coğrafyanın Mersin’e karşılıklı yarar ve çıkar sağlayacağını görüyoruz. İşte bu kapsamda da MODANS’ın bünyesinde bir çok yararı barındırdığını biliyoruz. İlimize büyük katkılar sunacak olan bu mağaza, Türk markalarını yeni bir estetik yapının içerisinde insanlarımıza sunacaktır” şeklinde konuştu.

Valimiz, MODANS’da 20’ye yakın kişinin doğrudan istihdam edildiğini belirterek, dolaylı yoldan da birçok kişinin istihdam edildiğini de sözlerine ekledi. Konuşmanın ardından açılış kurdelesini kesen Valimiz, daha sonra mağazayı gezerek, ürünler hakkında MODANS Marka Mobilyalar Mağazası sahibi Hasan Hüseyin İpek’ten bilgi aldı.

Kaynak Mersin Valiliği

14 Aralık 2011 Çarşamba

Arbel Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan’dan 2011 Değerlendirmesi…



Dünya Devi Arbel Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, 2011 değerlendirmesini Milliyet.blog yazarı arkadaşımız Ahmet Metin Türkoğlu’na değerlendirdi.
Konuyla ilgili olarak Arbel Grubu Başkan Yardımcısı Arslan şunları söyledi ‘’ Bu yıl hiç şüphesiz ki Milletimizi üzen olayların başında Van Depremi ilk sırayı aldı. Devletimiz,Milletimiz ve elini vicdanına koyan dış ülkeler yaraları sarmak için gerekli girişimlerde bulundular. Allah ; Başka acılar yaşatmasın, depremde hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, depremden zarar görenlerede geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Gelelim sektörümüzün tüm dünyaya hizmet verdiği ‘’Dünya Kenti Mersin’’e, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu kentimiz için bir şans. Çünkü kentin tüm dinamikleri uyum içerisinde hareket ederek kenti üst sıralara taşımaya devam ediyorlar. 2011yılı ülkemiz ve kent ekonomisi yönünden olunlu geçmiştir. Halkımıza nacizane bir çağrım var: Kriz teranesi çıkaranlara itibar etmeyelim ve çalışmalarımıza daha çok hız verelim. Kazanan bizler, kent ekonomisi ve ülke ekonomisi olacaktır. Bu vesile ile tüm Mersin ve dünya halkının 2012 yılını en içten dileklerimle kutlar; Sağlık,mutluluk ve esenlikler dileriz’’ dedi.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Zamana Yenik düşen Bakakl Amca, bir zamanlar kraldı…

Mersin Guven Gazetesi sahibi arkadaşımız Türkan Şallı'ya ait makaleyi olduğu gibi yansıtıyor ve yorumu sizlere bırakıyorum:
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ben küçücük çocukken ‘’Bakkal Amca’’ rüyalarımızı süsleyen Kraldı.
Annemin ve babamın ayrıca diğer aile büyüklerinin yanaklarımı sıkarak ve öperek sevdikleri bunun karşılında da ben sevimli yaramaza verdikleri harçlıklarla doğru mahalle bakkalının yolunu tutar, çikolata, şeker,sakız v.s alırdım.
Çocukken Mersin’in 23 evler semtinde ikamet ediyorduk. Yeni Mahalle ve Beşyol civarına misafirliğe ve yakınlarımızın yanına geldiğimizde şimdiki Demokrat Parti Akdeniz İlçe Başkanlığı’nın (Eski ANAP İl Binası) altında bulunan merhum Ali Ömür’e ait Ömür Bakkaliyesinden çekirdek,gazoz ve kola almak en büyük zevklerimizden biriydi.Biz çocukları oraya çeken Ömür Amca’nın her birimize isim ve lakaplarımızı söyleyerek sevgisini göstermesi etken olmuştu.
Gel zaman git zaman derken bizler büyüdük ve kocaman genç kız olduk.O zaman Bakkal Amcaların önemini daha çok kavradık. Şimdiki gibi kredi kart,senet,sepet evrak gibi formaliteler yoktu Bakkal Amcada….
Babam Devlet Memuru olduğu için aydan aya ödemek yapıyorduk.Sıkıştığımız zamanlarda idare yoluna gidiyordu Bakkal Amca…
Zamanla Süpermarketlere yenik düştüler, sahp çıkamadık onlara…
Şimdi gelelim esas meseleye kel aynak kuşu gibi mevcut olanları bari yaşatalım bari.
Burada vazife size düşüyor Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Sayın Eşref Tombak….
İş işten fazlası ile geçmesin…
Niye mi?
Şehir içinde marketlere dev marketlere bundan sonra izin vermeyelim.
Saygılarımla…
Kaynak: Türkan Şallı

9 Aralık 2011 Cuma

ŞİİR AKŞAMLARI ÜZERİNE...



Ben bu işi tuttum.
Üçüncü haftası olmasına karşın gerek çağrılan konuklar, şairler- yazarlar gerekse katılım gerçekten bu işin tuttuğunu gösteriyordu.
Niye yalan söylüyeyim, başlangıçta kafamda bir “acaba” vardı. Burası Mersin diyordum; gider gider bir yerde tıkanır bu da. Önceki girişimlerin öyle ya da böyle başlar başlamaz tökezlemeleri beni böyle olumsuz bir düşünceye zorluyordu doğrusu.
Üçüncü hafta “Karacaoğlan” etkinliğini çok dikkatli izledim bu yüzden.
Taşçatan’ın sahneye çağırdığı konuklar her şeyden önce seviyeli kişilerdi. Adana’dan gelmiş olan araştırmacı- yapımcı, bestecisi, ozanı dolu doluydu gerçekten. Adanalıoğlu müdürü, eşi, kızları; ünlü ressam- heykeltıraş Dinletir, eşi ve dostları; Temiz Toplum Derneği Başkanı Müderrisoğlu; çağdaş Karacaoğlan Babacan; Karacaoğlan sevdalıları Ali Uysal, M.Ali Elçin… Daha kimler kimler…Bir de dinlemeye gelenler. O ne güzellikti öyle!
Daha önce de yazmıştım zaten; iyi bir başlangıçtı bu etkinlikler. Başlatanları tanıyordum; işi sağlam tutuyorlardı; kararlıydılar. O kararlılığı bir kez daha görmüş oldum gözlerinde o gece.
Bu işi tuttum.
Büyük bir sanatsal boşluğun doldurulacağına olan inancım arttı.
Mersinli sanat sevdalılarının haftada bir de olsa buluşacakları, söyleşecekleri, dertleşecekleri bir yer var artık: EZGİ ÖĞRENCİ ÇAYEVİ.
Sımsıcak bir ortam. Orada sanatın birleştirici, kaynaştırıcı özelliğini gözlerimle gördüm. Birbirini tanıyan, tanımayan kırk yıllık dosttu sanki her biri. Ne güzel kucaklaşmaydı bu böyle; bayıldım.
İşte bu, dedim kendi kendime.
Basın da oradaydı. Onları yalnız bırakmamışlardı, ötekileştirmemişlerdi. Vatan oradaydı, Vadandaş oradaydı, İmece oradaydı. Hepsini yürekten kutluyorum. Basının sanatın yanında olması sevindirici elbette.
Bu etkinliği Mersin’in gündemine taşıyanları, sürdürenleri, katılımcıları ve onları yalnız bırakmayan sanatsever dinleyicileri bir kez daha kutlut-yorum yürekten.
Tuttu bu iş. Maya kabarmaya başladı.
Gelecek Cuma Pir Sultan’ı anacaklarını öğrendim; içim bir hoş oldu. Daha önceleri niçin düşünülmemişti bu! Sevindim.
Renkli bir şiir akşamı daha demek ki?
İzleyeceğim.
Orhan Padır

Mezitli'de “Zamanı tüketerek değil, üreterek değerlendiriyorlar”





Mezitli Belediyesi Sanat Evleri kursları çeşitli branşlarda devam ediyor.

Merkez Sanat Evi’nde on beş branşta açılan kurslar, Menderes ve Akdeniz Mahalleri’ndeki Sanat Evleri’nde de devam ediyor. Kurslara çeşitli yaş gruplarından katıldığı, yağlı boya, Aşçılık, Ahşap rölyef, Ahşap boyama, Mefruşat, Şan, Modern danslar, Çocuk ve TSM. Korosu açılan kurslardan yalnızca bir kaçı.

Mezitli Belediyesi ve Halk Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte yürüttüğü bu ortaklaşa çalışmanın her geçen yıl daha fazla vatandaşın sosyal aktiviteyle uğraşmasını sağladıklarını belirten Başkan Yıldırım “ Halk eğitim müdürlüğüyle yaptığımız protokolle sanat evlerimizde 15 branşta, 550 kursiyerlere kurs vermekteyiz, yakında yabancı dil kurslarımız başlayacak. Geçtiğimiz yıllarda kursiyerlerimiz yaptıkları çalışmaları sergilediklerinde ortaya çıkan eserler, verilen eğitimin son derece başarılı olduğunun kanıtı niteliğindeydi. Kursiyerlerimiz aldıkları eğitimlerden son derece memnunlar. Evde oturup zamanı tüketmektense, bir şeyler üreterek hem zamanı değerlendirmenin hem de ürettiklerini kendi evlerinde kullanmanın mutluluğunu bizimle paylaşmaktalar” dedi.

Mezitli Belediyesi Sanat Evleri kursları 2012 yılı Haziran ayının ilk günlerine dek devam edecek. Kurslar için ayrıntılı bilgiye 358 81 48 numaralı telefonlardan ulaşılabilir.

8 Aralık 2011 Perşembe

Yörük FM Durum Proğramında Engellilere sahip Çıkıldı.


Yörük FM '' Durum'' proğramı yapımcısı Araştırmacı-Gazeteci-Yazar Ahmet Metin Türkoğlu, Mersin Vatan Gazetesi İstihbarat Müdürü Siyasetçi Üzeyir Boran ve Eğitimci-Sosyolog- Siyasetçi Bilal Duman ile gerçekleştirdikleri proğramda Engellilere sahip çıktılar. Proğramın ilgi odağı Arbel Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan oldu.

2 Aralık 2011 Cuma

Mersin'de Masaj Salonuna Fuhuş Baskını



Mersin’de bir bayanın kendisine zorla fuhuş yaptırıldığına dair harekete geçen, Mersin Emniyet Asayiş Şube Ahlak Masası ekipleri masaj salonuın da çalışan bir bayanı ve üç kişiyi olayla ilgili olarak bu akşam göz altına aldı.

Suç ve suçlularla mücadelede kararlı bir çizgi izleyen Mersin Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri geçtiğimiz günlerde Mersin Emniyeti Çocuk Şube Müdürlüğü yakınlarında meydana gelen olayla ilgili olarak üç kişiyi suç aletleri ile birlikte ele geçirdi.

Öte yandan Dolandırıcılık Masası ekipleri Zonguldak’ta dolandırıcılık oayını geçiren iki şahsıda göz altına aldı.Bu akşam yapılan uygulama ve çalışmalarda aranan şahıslarda ele geçirildi.

Basın ve halkın sevgisini kazanan akademik kariyerli Mersin Asayiş Şube Müdürü Dr.A.Serdar Özlü, Yardımcısı Yaşar Gidiş’ten operasyonları devam ettirmeleri istendi.

Ahmet Metin Türkoğlu

1 Aralık 2011 Perşembe

Arbel Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, ‘’ Engellerin olmadığı bir dünya özlemimizdir ‘’ dedi.



Dünya devi Arbel Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, 3 Aralık ‘’ Dünya Engelliler Günü’’ nedeni ile Milliyet.Blog Yazarı Arkadaşımız Ahmet Metin Türkoğlu’na yaptığı kısa açıklamada şunları söyledi ‘’ Yaşam iniş,çıkış ve zikzaklarla doludur.Bugün sağlam olan herkes yarının birer engelli adayıdır. İnsan yaşamının yarın neleri getireceğini ve götüreceğini kestirmek bazen mümkün değildir.Onun içindir ki insani ilişkilerde her zman karşılıklı sevgi,saygı ve hoşgörü hakim olmalıdır. Bizler atalarımızdan paylaşmayı,yardımseverliği ve insanları sevmeyi öğrendik. Ailemizin geleneklerinden hiçbir zman kopmadık.İnandık ki ‘’Veren el ,alan elden üstündür’’düsturumuz oldu..Engelli kardeşlerimiz için bugün pek çok çalışmalar yerel ve genel ölçekte yapılıyor.Ancak gördüğüm kadar eksiklikler var.Diyorum ki engelleri ortadan kaldıralım.Engelsiz bir dünya temennisi ile günlerini kutluyorum.Sadece 3 Aralık’ta değil her zaman hatırlayalım’’ dedi.