Popüler Yayınlar

14 Mart 2014 Cuma

Mersin Halkından,R.Tayyip Erdoğan'a Destek...

Mersin'de bulunan Ak Partili Yöneticilerden,Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sonuna kadar destek geldi.Mersin Nobel Otelinde Basına verilen kahvaltıda şu açıklamalar yapıldı.Ak Parti'nin Milletvekili adaylarından ve Belediye Başkan Adaylarından olan Hacı Özkan adeta basının ilgi odağı oldu. Vakkas Arslan Mersin'de bulunan Ak Partili Yöneticilerden,Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sonuna kadar destek geldi.Mersin Nobel Otelinde Basına verilen kahvaltıda şu açıklamalar yapıldı.Ak Parti'nin Milletvekili adaylarından ve Belediye Başkan Adaylarından olan Hacı Özkan adeta basının ilgi odağı oldu. Değerli kardeşlerim; Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin şahsında, Mersin’in her ferdini, Mersin’in coşkusunu, heyecanını selamlıyorum. Böyle bir kadroda yer almaktan, böyle idealist dostlara sahip olmaktan gurur duyuyor, iftihar ediyorum.  Biz, bu yola çıkmadan önce, bu yolu hep birlikte yürüyeceğimiz, yılmadan, yıkılmadan birlikte mesafeler kat edeceğimiz, birbirimize el vereceğimiz, omuz vereceğimiz yol arkadaşları edindik. Buradan tüm samimiyetimle söylüyorum… Böyle yol arkadaşlarım olduğu için, böyle vefalı dostlarım, kardeşlerim olduğu için Allah’a hamdettim. Rabbim, yolumuzu her daim açık etsin. Rabbim dostluğumuzu, kardeşliğimizi daim etsin. Hazreti Mevlana, “DERT ADAMI YOLLARA DÜŞÜRÜR” diyor… Biz, milletin derdini derdimiz bildiğimiz için, Mersin’in çocuklarının geleceğini garantimiz bildiğimiz için bu yollara revan olduk. Hani diyor ya Arif Nihat Asya: DELİKANLIM, İŞARET ALDIĞIN GÜN ATANDAN  YÜRÜYECEKSİN... MİLLET YÜRÜYECEK ARKANDAN!  Bizim bir davamız var sevgili dostlar… Bizim davamız demokrasi davası… Bizim davamız, Mersin’i büyütme davası… Bizim davamız, milletimizi yüceltme davası… Biz, Türkiye’nin istikrarını, Mersin’inin refahını, Mersin’in huzur ve emniyetini kendimize dava olarak belirledik. Biz bu yola koltuk sevdasıyla çıkmadık. Biz bu yola makam sevdasıyla çıkmadık. Biz, kendi şahsi çıkarlarımız için, kendi ikbalimiz, kendi istikbalimiz için bu yola çıkmadık. Türkiye’nin meseleleri bizim meselemizdir. Yunus’tan alarak ilhamı, gönüller fethetmek, gönüller yapmak, dargınlıkları bitirmek, kardeşlikleri pekiştirmek için yollara düştük biz. Biz ayrımcılığı ortadan kaldırmaya, farklılıkları gidermeye, husumetleri yok etmeye, sevgiyi, aşkı, hakkı ve hukuku çoğaltmaya geldik. Kirlenmiş manzarayı değiştirmek, siyasetin dilini dönüştürmek, siyaset kültürünü daha da modernleştirmek için, hoşgörüyü, birbirini anlama, birbirini dinleme kültürünü yerleştirmek için inadına bizler görev ve sorumluluk yüklenmekteyiz. Karanlıktan şikayet etmiyoruz, karanlığa bir mum da biz yakıyoruz. Değerli kardeşlerim… Şu hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum… Türkiye ne zaman şaha kalktıysa, Türkiye ne zaman atılıma geçtiyse, Türkiye ne zaman zincirlerinden, prangalarından kurtulma gayreti içine girdiyse, kirli bazı oyunlar, kirli bazı senaryolar tedavüle girdi. Provokasyonlarla, tahriklerle, darbe girişimleri ile Türkiye karartılmak istendi. 27 Mayısta Milletin iradesi idam edildi. 12 Eylül’de milletimize inanılmaz acılar yaşatıldı. 28 Şubat’ta post modern darbe ile ülkenin geleceği yeniden karartıldı. Şimdi aynı senaryolar Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında bütün milletimize reva görülmek istenmektedir. Kardeşlerim, unutmayın; biz dilsiz şeytan olanlardan olmayacağız. Sayın Başbakanımıza kurulan kumpas karşısında dimdik duracak, O’nun bu kutlu mücadelesinde yalnız bırakmayacağız. Mersin’deki her İlçeye, her mahalleye, her eve, hatta her ferde ulaşacak, her eli sıkacak, oynanan bu tezgâhları deşifre edeceğiz. Bu bağlamda oynan oyunlar konusunda hala kafası karışık, kararsız olan hemşerilerimizi aydınlatacağız. Mersin’in kazanacağı her meselede harekete geçeriz. Toplumu meydana getiren fertler, tek tek elini taşın altına koymadıkça, kısık sesli demokrasi istekleri yerine gür sesli özgürlük koroları oluşmadıkça sosyal ve siyasal sancılar içinde kıvranmaya devam ederiz. Yönetemeyenler yönetilir. Değişmeyenler değiştirilir. Eğer biz kendi kendimizi dosdoğru yönetirsek, kimse bizi yönetmeye kalkışamaz. Halkın kendi kaderine hâkim olmaya çalışanlara, irâdesine ipotek koymaya çalışanlara dur diye buradayız. Biz, Milletin nesnesi değil öznesi olmak için buradayız. Demokrasi istiyorsak eğer, her birimiz tek tek bu gayretin içinde yer almalıyız. Siyâset, üç-beş kişinin katılımıyla toplumsal sorumluluğun kalkacağı bir yükümlülük değildir. İçerisinde etkin bir şekilde yer aldığımız siyâsî yapıyı yıkmaya çalışanları durdurmak için buradayız. Millet, yönetenlerin müşterisi ve sağa sola savrulan sayısal insanlar yığını değil, özgür ve eşit öznelerden oluşan bir topluluk, ülkenin gerçek sahibi ve yöneticisidir. Milletin burada sadece seyirci ve edilgen bir yığın değil, aksine etkin bir aktör olduğunu göstermek için buradayız. Değerli Dostlar… Açık söylüyorum; bu milletin başını öne eğdirecek her girişimin karşısında ilk olarak bu kadrolar duracaktır. Biz ortak idealleri, hedefleri olan adeta feleğin çemberinden geçerek, aynı acıyı yaşayarak bugünlere ulaşmış, kader ortaklığı yapmış bir kadroyuz. Birbirine çelme takmak bizde olamaz. Bundan sonra da omuz omuza yürüyeceğiz. Dedikodulara, hakaretlere değil milletin sesine kulak vereceğiz. Bu kadroda ben yok, biz var. Herkesin sindirildiği dönemde davasını, mücadelesini sürdüren insanlar bu davayı bugüne taşıdı. Dava taşını gediğine koyana kadar mücadele edeceğiz. Biz Bismillah diyerek başladık, hayır niyetle başladık. İnşallah başladığımız her işte de hayırlı neticelere ulaşacağız, hiç endişe etmeyin. Unutmayın, tuzakların üzerinde bir tuzak vardır, hesapların üzerinde bir hesap vardır. Biz iyi niyetli olduğumuz müddetçe, biz hayrı talep ettiğimiz müddetçe, önce Allah’ın, sonra milletin hesabı her hesaba galebe çalacaktır. Çok değerli dostlarım, değerli kardeşlerim… Evet, bugün Mersin’imiz ve milletimiz açısından tarihi bir anı yaşıyor, çok önemli bir aşamaya geçiyor, Mersin’i daha da büyütmek için önemli adımları atıyoruz. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum… Bugün attığımız bu adım, bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır. İstiklal Marş’ımızın ilk kelimesi, “KORKMA” diyor… Korkaklar, zafer anıtı dikemezler… En başından itibaren, herkesin birlikte yaşayacağı, bir arada ve birbirine hoşgörü içinde yaşayacağı bir Mersin inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Siyasi görüşler farklı olabilir… İdeolojiler, diller, inançlar, mezhepler, yaşam tarzları farklı olabilir... Sorunlar, sıkıntılar, kaygılar, çözüm önerileri farklı olabilir... Ama ortak olan bir şey var: Aynı geminin içindeyiz ve aynı istikamete, aynı limana, aynı büyük Türkiye hedefine doğru gidiyoruz. Birbirlerine müdahale etmedikleri sürece, her yaşam tarzına saygılıyız, her yaşam tarzı bizim teminatımız, güvencemiz altındadır. Bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da bunu muhafaza edeceğiz. Birbirlerinin özgürlük alanlarına müdahale etmedikleri sürece, her türlü özgürlüğü savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Birbirlerinin değerlerini tehdit etmedikleri sürece, her türlü değeri baş üstünde tuttuk, tutmaya devam edeceğiz. İnsanın, insan olmaktan kaynaklanan her hakkını savunmak, bunun için mücadele vermek, insan olarak bizim mesuliyetimizdir. Dışlamadan, ayırt etmeden, ötelemeden, hor görmeden geleceği inşa edeceğiz. Bin yıldır bir ve beraber yaşadığımız bu topraklarda, aynı hedef ve idealler doğrultusunda, ebediyyen bir ve beraber olacağız. Konuşacağız, istişare edeceğiz, birbirimizin görüşlerine değer verecek, birbirimize yüreklerimizi açacağız. Şiddeti, sıkılı yumrukları, hakareti elimizin tersiyle itecek; dil ile gönül ile konuşacak, her sorunumuzu çözeceğiz. Olamaz denilenleri, olur hale getireceğiz. İmkânsızları mümkün hale getireceğiz. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya devam edecek; herkesin gönül huzuruyla, emniyetle, hoşgörüyle, kardeşçe yaşadığı bir Mersin’de nefes alıp vermeyi sürdüreceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da zalimlerin yanında olmayacağız. Onların sofralarına oturmayacağız. Kuzeyi, Güneyi, Doğuyu, Batıyı hep birlikte kucaklayacağız. Biz yılmayacak, yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. Candan, serden geçmek gerekiyorsa geçeceğiz. Bu kadim kardeşliği ne pahasına olursa olsun muhafaza edeceğiz. Bu duygu ve düşünceleri paylaşan her kardeşimizi yanımızda, omuz omuza, birlik ve beraberlik içerisinde bu oluşuma destek olmaya davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. Hacı ÖZKAN “RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A DESTEK HAREKETİ” Kurucuları Hacı ÖZKAN Mehmet Emin ÜNALAN Kadir POYRAZ Raşit ÇETİN Nuri TUNA Mustafa BAKIRCI Hanifi ÇELİK Davut GÜNGÖR Salih BAYSAL Turgay AKYÜZ Lütfi PARILTI Tevfik SAĞLAM İbrahim Halil PEKMEZCİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder